çağırdı bak güneş bizi
-ey sevecen çocukluğumuzdan kalan
gencelmiş zaman-
o hüzün ki
ayrılık düştükçe gönlümüze
kızıl alevlere teslim
alıyor bizi rotasız gemilerden
adı konmamış bir öykü türküleniyor
tarihi olmayan sevinmelerden
bir yanımız yitik
ey mavisini her dem damıtan deniz
gezgin düşlerimizin suskusu
büyüdükçe sularında izimiz
sığmaz oluyor yataklara gece yarısı
gövdemiz
ulandık bir çığlığa birer birer
kent içimizde
bir yerlerde ay durmuş biz kalabalıklar önündeyiz
gizlenmiş yanlarımızla biraz da görünmeyiz
akıp gider kanımız kaynağından bir pınar
yaşamakla ağırlaşır başımız
konarız bireysel bir bakışın güncesine
ferda balkaya çetin
ada / güz 2012