Bin dokuzyüz on beşti. Sanki zaman durmuştu,
Denizin mavisinde, bulutlar kararmıştı
Çanakkale ufkunu bir toz duman sarmıştı
Akıbeti belliydi gelmişti bile bile
Binlerce şehidimin makberi Çanakkale.
Tekbirlerle çınlarken vatanın dağı taşı
Dağıttı bulutları Türkün iman güneşi Bulunur mu cihan da Türk
ün başka bir eşi
Hiç karşı durulmazdı, bu kuret-i celâle
Binlerce şehidimin makberi Çanakkale.
Tüfekten toptan güçlü, yiğitlerin bakışı
Gemileri batıran, yüreklerin atışı
Bir yıldırım düşmesi, bir şimşeğin çakışı
Mevziler barut barut, düşman girdi menzile
Binlerce şehidimin makberi Çanakkale.
Bizimleydi Fatihler, Ak Şemsettin bizimle
Ufuklar aydınlandı, parlayan süngümüzle
Karşı durduk düşmana, iman ile azimle
Birlik olmuş milletim, verilmişti el ele
Binlerce şehidimin makberi Çanakkale.
O günler kükremenin erkekçesi, mertçesi
Bugün se Çanakkale cennetin bir parçası
Şehitlerin kanıyla sulandı her parçası
Şahinsırtı, Cönkbayır, Arıburnu, Kumkale
Binlerce şehidimin makberi Çanakkale.
Bayrağın dalga dalga açıldığı tepeler
Şahadet şertebitin içildiği tepeler
Yedi renk çiçek sunar, yatıldığı tepeler
Erzincan`lı Mehmede; Koçhisarlı Kemale
Binlerce şehidimin makberi Çanakkale.
Ey binlerce şehide makber olan topraklar
Sevdiğini kefensiz kucaklayan topraklar
Bu aşk ile durmadan dalgalanır bayraklar
Yıldızların sevdası, bayraktaki hilâle
Binlerce şehidimin makberi Çanakkale.
Şehitsiz bir milletin vatanı vatan olmaz
Hoyratlar anlayamaz, imansızlar bilemez
Velhasılı geçilmez Çanakkale Geçilmez
Bir konuşsa anlatsa, dile gelse bir hele
Binlerce şehidimin makberi Çanakkale.
Hikmeti der şu küffar anlasın gayri bizi
Çağlar boyu bizimle nizam buldu yer yüzü
Türk`e karşı durulmaz, unutmayın bu sözü
Adı Türk`tür, soyu Türk. Yol ezelden ebede
Binlerce şehidimin makberi Çanakkale.
Hikmet ELİTAŞ