ilk kez öldüğümde...
sen yoktun bi tek
o esrarengiz zamanları yaşatan
sana da bana da tüm anıların arasında
hayır hayır
ajite bir duygu ile acılı bir yemek tarifi değil bu
elbette bir yokoluşun peşinden koşan
serzeniş
yalnız sana da değil belki
ama yoktun yine de
beni terk ettiğinde
ya da ben öldüğümde
sensiz
ilk kez öldüğümde oradaydım
tam cesedinin yanında bana bakıyordum
anılarımA anılarınA anılarA anA an
ben o an öldüm
o an'a bölündüm
ölen bir ruh ile
yaşayan bir beden arasında
ikiye...
saçma mı lirik mi garip mi
umurumda değil ki
bence ben ölmüşümdür
ölüyümdür
ya da artık
kime ne ki
bir aşk acısı
bir ayrılık
ölüme eş tutlur mu
eşin ya da ruhunun yarısı gitmişse
yaşamaya ne eş tutulur
ne ölüme ben
yaşayan bi tek bedenim var
zaten belki de ruhum sıkılmıştı
bilemedim ki
mantıksız değil mi
ama herşey mantığa otursaydı
tanrı olmazdı
tanrı varolsaydı
bu kadar mantıksızlık olmazdı
yinede kim ne derse desin
ben öldüm
ben ölüyüm
bedensel ölümün korkusu
ruhumla uçup gitti
ben öldüğümde
aylardan şu günlerden bu değildi
ve yazılmadı kenara
bir süre sonra ölümün günü
artık hiç anımsanmayacak
ne de olsa
bunları ilk öğrendiğimde
son kez ölmüştüm
her gün bir yenisini katarak ölümüme
ve artık umursamadan
sonra' yı
cenneti kuşatmışlar...
cennet düştü!...