O dişi köpeğin bir günde yediği eti biz bir ayda yiyemiyoruz.
Güneşte ha bire vuruyor ensemize ha bire vuruyor
Ağlıyoruz, haykırıyoruz ,yıkıyoruz çıkan yok kapılara çıkan yok
Sokak çocuklarından gayrı sokak çocuklarından gayrı
Yetmiş yaşında bir ihtiyar önümüzde simit satıyor
Alnı çizgi çizgi her çizgide yalnızlık okunuyor
Simitlerden dökülen susamı kuşlar nasıl da paylaşıyor
İnsanlar insanlar ruhsuz alçak ancak kavga ediyor didişiyor.
Utanıyorum anne utanıyorum yüzümden utanıyorum
İnsanlığımdan doymak bilmez açlığımdan utanıyorum
Aynalardan ağzımı dolduran kan tadında ki sütten utanıyorum
Anacığım uzat elini yavrucuğun elinin nasırlarına gömülsün
Bereket niyetine üzerine göz yaşların dökülsün.
]