Ben hep yarını düşünerek döllenirim,
Durmaz arabalar dolusu başaklar yayarım harmanlara...
Kara karga sürüleri gibi geçer askerler
Birer başak sokup torbalarına...
Sarı saçlarını kurşunlar tarar çocukların,
Ben tutmuş tohumlar atarım yarınlara...
Ah !..bir öğrenebilsem!...
Kan nasıl çizer resmi?
Durmaz insan yüzü çizerdim savaş alanlarına...
Suları kaskatı koyarım kurşun çukurlara,
Susamış ceylan bakışların düşer geceden
Barut kokan sabahlara...
İstesem kendime göre keserim bütün biçimleri;
Bir bakmışsın küçük, oluvermiş büyük...
Nasıl geçer yıllar?!...
Nasıl gerçek çocuk değişimleri....