Çocuklara Söylenmeyen Gerçekler

Takvim yapraklarının / kimi zaman ağır aksak, / kimi zaman bir rüzgar kadar hızla / gelip geçişlerini / çoğu zaman paylaşamıyor insan / kimseyle... / / Birşeylerin sonunda olmanın / verdiği his mi, / başkalarından önce anlamış olmanın ver

yazı resim

Ben hiç uçurtma uçurmadım.
Elma şekeri yemedim.
Bisiklete binmeyi bilmem.
Topaç çeviremem.
Ne ile oynadın diye sorarsanız.

Kocaman mavi gözlü,konuşan bir pilli bebek

“Merhaba benim adım Lili, ben seninim, hadi oynayalım...”

Bırak başını, gitsin
Usulca gökyüzüne
Mavi gökyüzünde
Gidebildiği kadar gitsin,
Yükselebildiği kadar yükselsin
Tadını çıkar uzaklıkların
Usulca bırak iplerini elinden
Hafiflet parmaklarını
Hiç bir zaman sen onu terketmesen de
Hiç beklemediğin anda
Uçmasını, kaçmasını unuttuğunu sandığın
Bir yükselip, bir alçalan
Uçurtman
Belki de ilk kez
Uçup uçup
Konmayacak yeniden
Avuçlarına...

Umutlarını,isteklerini,
Aşklarını, heyecanlarını
Hiç tanımadığın birilerine
Peşkeş çekeceksin
Ne annen, ne baban gözyaşı dökmeyecek
Hayalgücünü bir pilli bebeğe değişmelerine

Dilek tutup gökyüzüne gönderdiğin
Kırmızı üzerine siyah benekli
O küçük masum uğur böceği
Bile
Dönüp özür dilemeyecek
Dileğini gerçekleştiremediği için...

Üzgünüm
Hepsi
Acı
Ama
Gerçek...

Peki ben
senin dostun muyum?
Bu kadarından sonra onu da
Sen
Seç...

25/05/2004
Derin

Başa Dön