Daha ne kadar çok şiirini yazacak adam vardı
hepsi birer birer terk-i dünya ettiler
Çaycı Osman Ağa
biraz daha yaşasaydın ya
seni de mısralarıma alsaydım
ayağını yan yan basan gıdık özürlü adam
sigorta kelimesini hiç söyleyemesende
biz seni sevmiştik alabildiğine
Lokantacı Necati abi
sen de erkenden gitmeseydin bari
adın Bolkepçe Necati'ye çıkmıştı esnaflar arasında
tabaklarıda gönlü gibi geniş adam
Bakkal Amca'm benim
Nam-ı diğer Skodalı Adam
ne çok şey öğrendim senden
seksenli yaşlardaykende acı bir kuvvetin vardı
hayatın hep mücadele hep çile
zerre kadar korkmadın ölümden bile
Fariz Usta ile Recep Usta'nın unutulmaz tavla maçları
birbirlerini kızdırmacasına
sonrada sarılırlardı dostcasına
Yugoslav Muhaciri Kemal Amca ile hanımı Hilmiye Yenge
az mı kovaladın bizi mahallede
dutlara kayısılara dalarken
aklımız başımıza gelince
az mı Hilmiye Yenge'nin çayını içtik böreğini yedik
Terzi Süleyman Amca Isparta'nın Şarkikaraağaç'ından
ne sıcaktı kışın o sobalı terzi dükkanın
pasa milletin dedikodusunu yaparlardı
o küçücük sevgi dolu dükkanda
bazen de buluttan nem kaparlardı
Çintiriz İsmail, Kalfa Eyüp, Murat Usta'm
Şerafettin Hoca, Sekin Abi ve tabi ki Baba'm
nerelerdesiniz şimdi
inan ki yaşasaydınız daha ayrıntılı daha bol yazardım size
Allah rahmet eylesin hepinize
Her sokak hüzünlüdür biraz
eski sakinleri çekip de biryerlere gidince
her sokak insan kokar biraz
yürüyüp gidersin üstüne karlar yağarken ince ince...