anahtar çekirdeğin içinden
çözgüleri açılan zamana
görünenin görünmeyen dilinden
birbiriyle bütünleşen dokulara
okuyanın görünmeyen özünden
sonsuzluğun dokunan ezgilerini
döker aksin çizgisine...
düğüm çözüldükçe
sırı dokunan, siyahi
darlıktaki renkleri okur
izlerde bulur, mecâzi
sonsuz derinliğin, helâki
inadına sağarken günü
katre katre sorgulardan
çiyler düşürür çapaklara
lâlleşen damlaların kelâmıyla
çekirdek anahtarın içinden seslenir
buluş ben'inle
s/es veren...
maskesi düşen...
kendinle!...
Merâl Özcan ] ]