Deniz de Tren Beklemek

Uzaktan sevmek hasretle sevmek ne berbat bir duygudur. Seviyordu, kendine de itiraf edemiyordu İnsan bu kadar sevebilir mi, acaba O da beni arasıra da olsa düşünüyormu ki böylesi severim derdi Hastane de gözlerini açmıştı nasıl olmuşsa yaşıyor du birileri bi zaman hastaneye götürmüş ve yaşayabilmiş. Yatağın da doğruldu acaba gelmişmiy di, hayır gelmemişti de taş kalpli bi insan dı, canını kurtarana bile teşekkürsüz dü, ve o kadın olduğunu da görmüştü üstelik... Olsun dedi böyleymiş kaderim iyi ki ona bir şey olmadı dedi, ilk ve son görüşüm dü öyle oldu dedi. Bir daha adamla ilgili konuşmalar duysada sanki o an öylesi geçen laflar gibi geldi ona, Onu düşünmemeye kitleyebilmişti beynini, evet onu düşünerek yaşamak ızdırap ve öldürücü bu yük gitmişti. Bu açıdan rahatlamıştı ama ne vapura bindi ne de zaten deniz de olamayacak trene,zamanından çok önce ihtiyarlamış olarak yaşadı en asgari yaşamından, toprağın altına girmeden toprağın üstün de ölmüştü...

yazı resim

Uzaktan sevmek hasretle sevmek ne berbat bir duygudur. Seviyordu, kendine de itiraf edemiyordu, bitmeyen sevda sanmıştı. Adam yalan makinasıymış. Hatta soğusun diye adama kötü de yazıyor du, adam soğumuştu ama kadın kendini soğutayım derken daha da sever olmuştu. Ona olan sevgisi ile adamın yaptıklarını uzaktan takip ediyordu, arkadaş olamazlar dı.. Giderse bitecekti sevgisi... Ama unutamıyordu da. Deniz de tren beklemekti... Vapurlar bir bir geçip giderlerken...

İnsan bu kadar sevebilir mi, acaba O da beni arasıra da olsa düşünüyormu ki böylesi severim derdi. Yok yok ne ölüm ne dirim umurunda değil dedi en mahzunundan.

Uzun süre evden de çıkmaz olmuştu ve bir gün çıktı sanki başka bir ülkedeydi dışarıya çıkmaya çıkmaya her yer yabancılaşmıştı, sahile gitti hafif rüzgar, soğuğa yakın hava, sahil de kimse yoktu, onun gibi yalnız, böylesi daha iyi idi banka otur du bir müddet öylece oturdu havayı soluyup denizi seyrederek. Sonrası kalktı eve yürürken bir karar aldı. Konuşmaksızın adamı görecekti.
Adam kafe işletiyor du, kalabalık ta beni görmez diyerek ilk ve son kez onun yaşadığı, çalıştığı, varettiği mekanı yaşamak istedi ve adamı uzaktan görmek. Ama gidecek gücü de bulamıyor du yorgun düşmüştü. Bir gün gitme gereği duydu sanki beklenircesine idi gidişi. Kafeye yaklaştığın da bi kargaşa gördü noluyor derken ne görsün adam da o arada ve panikledi hızlan dı, biri silahı çıkartmış olay ne belli değil ama sevdiği adam da o an arada kalmıştı ve adamın sevgilisi de oradaydı, olaylarda şok olan kadın oysa şimdi panter gibiydi adamın canı sevgilisini de kurtarmalıy dı, adam kadının canı olamaz dı başkasınınmış ancak uzaktan bi tabloyu seyredercesine idi sevgisi.. Hemen ortaya atıldı kendini adama siper ederken adamın sevgilisini de itip kurtardı, bir silah sesi ... Görünmüyordu omuzunun altına bi yere gelmişti..Gürültüler sesler sanmayın ambulans için meraktan bakanlar ve kaçışanlar, ve adam kadını kucaklayıp ambulansı beklemeden arabasına atıp hastaneye götür dü de sanmayın,sevgilisi ile birlikte uzaklaştı, kadını yere bırakarak...

Hastane de gözlerini açmıştı nasıl olmuşsa yaşıyordu birileri bi zaman hastaneye götürmüş ve yaşayabilmiş. Yatağın da doğruldu acaba gelmişmiy di, hayır gelmemişti de taş kalpli bi insan dı, canını kurtarana bile teşekkürsüz dü,
ve o kadın olduğunu da görmüştü üstelik... Olsun dedi böyleymiş kaderim iyi ki ona bir şey olmadı dedi, ilk ve son görüşüm dü öyle oldu dedi. Bir daha adamla ilgili konuşmalar duysada sanki o an öylesi geçen laflar gibi geldi ona, Onu düşünmemeye kitleyebilmişti beynini, evet onu düşünerek yaşamak ızdırap ve öldürücü bu yük gitmişti.
Bu açıdan rahatlamıştı ama ne vapura bindi ne de zaten deniz de olamayacak trene,zamanından çok önce ihtiyarlamış olarak yaşadı en asgari yaşamından, toprağın altına girmeden toprağın üstün de ölmüştü...

Nuran Becerikli

Başa Dön