46. yürüyüşüne çıkan Yolcu Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat KALENDER’in diliyle SEYİR DEFTERİ bölümünde adeta meydan okuyan bir manifestoyla karşılıyor bizi: “Elbette ki sıcak olacak, elbette ki yanacağız, elbette ki bizden doğacak güneş, elbette ki içli bir türkü gibi yaşayacağız hayatı. Yürüyünce de durunca da bir endamımız olacak. Gülümsediğimizde bağları çözülecek kargaşanın. Bakın biz gülümsüyoruz. Kimsede karşılığı yoktur bu tebessümün. Dillerimiz söylediğinde, her söylenmiş sözün arkasında duran bir yürek bulacaklar. Kızlarımız delikanlılarımız göğe koşar gibi, gök kuşağı kuşanır gibi yaşayacaklar. Dünya bu coğrafyada sükûn buldu. İnsanı ilk gören, ilk insan dokunuşunu hisseden, ilk kez insansı lezzetle haşr olan bir coğrafyadan bahsetmek, bu coğrafyanın üzerinde yaşayanlardan söz açmak dikkat ve rikkat isteyen bir terennümdür. Burası peygamberler atası İbrahim'in yürüyüşe geçtiği, adalet ve erdemle örülen kozadan yeryüzüne yayılan esenlik bildirisini dalgalandırdığı ilk kale! Bakışlarımızın keskinliği sonsuz toprakları tarayışımızdaki zerafetle kaimdir.”
Zordur bir derginin nefes alıp verişi. Az çok hepimiz biliriz bu işin öz veri, samimiyet ve içtenlik gerektirdiğini. Okuruyla gönül bağı kuran, her yeni sayısıyla okuyucu kitlesini çoğaltan ve yeni imzalara açılan yolcu dergisi yeni sayısında “özgürlük korkusu” dosya konusuyla çıktı.
Peki yeni sayıda neler oldu?
Türkiye’nin Özgürleşme Baharı” adlı yazısında Sadık Yalsızuçanlar hem sordu hem cevap verdi.
Dinçer Ateş, “bir hevese matufen yaşıyoruz, bir hevesin yüzü suyu hürmetine” “Kırk şair olsam anlatamam bir hevesi” H.Ergülen” diye devam ediyor Türkiye’nin Özgürleşme Baharı” adlı yazısında.
Ani bir klakson sesiyle irkilir, yeşil ışığın talimatını yerine getirim diyor yazarımız Bekir Ş.Konyalı.
Orta sayfada; Mustafa Kutlu söyleşiyle aramızda. Sanat görüşünüz sorusuna şöyle cevap veriyor kutlu; “İnsanların bir duygu tarafı var, bir akıl tarafı var. Akıl tarafı kısaca bilgiyle, bilimle karşılarsak, duygu tarafını sanat karşılıyor demektir. Dolayısıyla insanların duygularını, tabi düşüncelerini de buna katmak lazım. Sanat eserleri vasıtasıyla insanlar iletişime geçiyorlar. Sanat eseri bize bu şekilde, belki hakikate giden yolda yardımcı oluyor. Çünkü aynı zamanda aklımızla düşündüğümüz kadar da kalbimizle duyumsuyoruz. Dolayısıyla kalpsiz bir akıl işe yaramaz.” (Duyguyu ikinci plana alan edebiyatçılarımız mütevazı yazarımız Kutlu’nun cevaplarını dikkatle okusunlar.)
Derginin gedikli yazarlarından Ömer İdris Akdin “ Cümlelerim/ iz sürüyor deli bir dervişin alnından dökülen nehir, geri dönecek gecenin koynuna sızmış ışık, alıp beni götürecek, bu deli bir dervişin kavlidir.” Diye başlıyor Deli zamanlar isimle denemesine ve bir eski zaman savaşçısının arınışına ışık tutuyor.
Ümit Zeynep Kayabaş, Kadın elleri “ Yorgunluğa yontulan jurnalden / bakır sofraya küsen gelincik çiçeğinden / uzak kıldım kadını” adlı şiiriyle yer aldı.
Kemal Suavi Yazgıç “Anlat Zinnur” adlı nefis hikayesiyle, Münire Danış “Başka Bir Yol” Dursun ali Tökel “Yoldaşı Dert Olanın Menzili Cinan Olur” adlı denemeleriyle, “ Bir Garip Sebahattin Ali” Yazısıyla Onur Caymaz konuk oldular Yolcu sayfalarına.
“Geceyi Onaran Ay kuşları” Nurullah Genç, “Kemik Falı, Ve da Ve Attar” Yaşar Bedri Özdemir, “Tanık Konuşuyor” Mustafa Yürekli “, Kız/ Cennet” Mehmet Aycı, “ Harf Dili” Özcan Ünlü, Şiirleriyle ziyafet verdiler yüreğimize.
Yeni dosya konumuz “İbrahim çizgisi”
Yolumuz, yolunuz açık olsun…
İrtibat için: web: www.yolcudergisi.com / mail: yolcudergisi@gmail.com
Adres: Kale mah. Kazımpaşa cad. Akman iş merkezi 18 / 2 Samsun Tel: 0362 431 14 44
