Dilimizle Yaşamak
Dilimizi, yabancı dillerden dilimize giren sözcüklerden kurtarmamız hepimizin bir vatan borcudur. Türk kadınları nasıl vatanlarına hayırlı evlatlar yetiştiriyorlarsa, Türk erkekleri nasıl vatan borcu diyerek askerlik görevinde bulunuyorlarsa dilimizi de yapılan bu tahribatlardan kurtarmak herkesin milli görevidir.
Radyo kuruluşları, televizyon kanalları, gazeteler ve internet siteleri dilimizi bu yabancı kelimelerden kurtarmak için mümkün olduğu kadar çabalamak zorundadırlar.Çünkü halkın hemen hemen tamamı bu dört iletişim aracından en az birisini kullanmaktadır.Bu da, Türk dili için bu iletişim araçlarını çok önemli bir konuma taşımaktadır.
Dilimiz maalesef bugün çok büyük bir tahribatla karşı karşıyadır. Gelişen teknolojiyle birlikte haberleşme de çok büyük bir aşama katetmiştir. Bu sebeple dilimize birçok yabancı kelime girmiş ve bu diller kendi dilimizi esaret altına almışlardır. Günümüzde yaşadığımız çevreye şöyle bir göz attığımızda iş yerlerinin hemen hemen yarısının isimlerinde yabancı harflerin etkisini görmekteyiz. Sabah kahvaltısını CAHVALTI isimli bir dükkanda, öğle yemeğini DÜRÜMMEX isimli bir dürümcüde ve akşam yemeğini de YEMEX isimli bir lokantada yemekteyiz. Bu isimler milliyetçi bir halka yakışmayan isimlerdir.
Halkımızın bu tahribata seyirci kalmaması ve gerekli tepkiyi göstermesi gerekmektedir. Biz bu vatanın evlatlarıyız. Biz müslüman bir ülkeyiz. Benliğimizi kaybetmedik ve inşallah kaybetmeyeceğiz. Bu çeşit oyunlarla dilimizi tahrip etmeye ve bizi öz benliğimizden uzaklaştırmaya çalışan milletlere en güzel cevabı vermemiz gerekmektedir. Bu görevi hepimiz vatan borcu olarak görmeliyiz. Topraklarımızı bölmeye çalışanlara karşı çıktığımız gibi bu yabancı kelimelere de karşı çıkmalı ve dilde de milliyetçiliğimizi göstermeliyiz. Türk milleti kendi diliyle yaşamayı öğrenmelidir.