Diyorum ki... sen yürürken şose yolunda salına-salına
Bense bir söğüt ağacı salkım saçak, otel odalarında
ve yorgundum ve üzgündüm ve mutsuzdum
Taç yapamadığım için hani buğday başaklarını,
Sırmalı saçlarına
Sonra nedendir bilmem, mutlu olurdum
Güneş ısıtırdı çıkmaz sokaklarına kadar tüm şehri
ve bir gemi olurdum ben,
Martılarda alırdı fotoğraftaki yerini
Sense mavi bir denizdin
Durgundun, derindin.
Küçük bir çocuğun eliyle işaret ettiği,
Kiminin ekmek derdi,
Kiminin küfrettiği,
Kiminin ise hayal ettiğiydin.
Şimdi diyorum ki...
Yıllardır süren bu yolculukta
Üzerinden de gemiler geçiyorken
Şöyle bir bak hayata,
Kim bilir ne kadar mutlusun
ve ne kadar muzdarip
...gemilerden yana