Dost

Öyle ince bir ses ki duyulan,yitip havada / gidecek bu ses derken,gelip yüreginize dokunuyor.Gecip / gidemiyorsunuz o caddeden,vaadettigi güzellikler öyle / farkli ki bu sesin, tanimis olduklarinizdan.Durup / kösede deliksiz dinliyorum.Bir masala dave

yazı resim
<tt> Agir agir yürüyorum o seyrine doyamadigim <br></br> caddede.Binlerce insan gecip gidiyor yanimdan;her <br></br> dilden ve her renkten binlerce insan.Bir yanimda arap <br></br> gencleri sakalasip yürüyen, diger yanimda cocugu ile <br></br> dondurma yiyen bir cinli. <br></br> Her millete ve her türlü etkinlige acik bir cadde <br></br> burasi;bir kösede tiyatro oynayan gencleri <br></br> seyrederken,diger kisimda gösteri yapanlarin seslerini <br></br> duyuyorsunuz. <br></br> En keyif aldigim kisim ise; tabi ki bir enstrümana <br></br> tutkulu insanlar. <br></br> Flüt calan bir adam,insan kalabaliklari <br></br> arasinda,caddenin tam ortasinda (bana tentenin <br></br> findigini animsatan)köpegi ile oturmus flüt <br></br> caliyor.Öyle ince bir ses ki duyulan,yitip havada <br></br> gidecek bu ses derken,gelip yüreginize dokunuyor.Gecip <br></br> gidemiyorsunuz o caddeden,vaadettigi güzellikler öyle <br></br> farkli ki bu sesin, tanimis olduklarinizdan.Durup <br></br> kösede deliksiz dinliyorum.Bir masala davet ediyor bu <br></br> ses beni,prensesi oldugum... <br></br> Üzerimde büyülü elbisem süzülüp giderken <br></br> kalabaliklar arasindan,bir ses ile irkiliyorum. <br></br> Orta yasli bir bayan,duyamadigim bir dilde <br></br> konusuyor.Ama anlamami o kadar cok istiyor ki birakip <br></br> gidemiyorum.Gözleri,en cok da gözleri beni mihliyor <br></br> oldugum yere,sanki taniyorum bu gözleri ; hikayesini <br></br> yitirdigim bir yerlerden. <br></br> Bir eliyle kolumu tutuyor olabildigince gücüyle,türk <br></br> diyen sesi anlasilir oluyor binlerce sesin <br></br> arasinda,kafami sallamaya baslamadan daha müslim deyip <br></br> boynuma sariliyor,müslim.. <br></br> Irakin Bagdat sehrinden bir gezi turu ile gelmis <br></br> buraya,Istanbulda iki sene yasamis,Istanbul deyince <br></br> gözleri doluyor cog güsel diyor,derin bir özlemin <br></br> bosluklari doldurdugu sesi ile.Sabahat var diyor;dost <br></br> Sabahat. <br></br> Müslim deyip sariliyor boynuma yeniden. <br></br> Bagdat sehri adini duyunca neler hissedebilir bir <br></br> insan tasavvur ediniz.Icimde binlerce kelime,ama hepsi <br></br> bogazima dizilmis.O dost sabahat deyip,bana sarildikca <br></br> yüregim aciyor,nasil bir dost.. <br></br> Gözlerim doluyor yavas yavas,o ise ne kadar sevincli, <br></br> türkceye ait hatirladigi ne varsa cosku ile <br></br> sayiyor.Yüzüme bakiyor,gözlerime.Ben anlarim türkce <br></br> diyor.Susuyorum,o ciglik cigliga seslerin arasinda <br></br> susuyorum.Hicbir ses kalmamis bana dair,bu dost yüz <br></br> ve yürekle utanmadan,bir an bile olsa pismanlik <br></br> duymadan konusucak. <br></br> Gülümseyip bakiyor yüzüme,bir kere daha sarilip <br></br> gidiyor. <br></br> Dost sabahat diyorum ardindan, <br></br> dost sabahat...... <br></br> <br></br> </tt>
Başa Dön