Artık dünyamızın tadı kalmadı,insanlar birbirine sırtını dönmüş,
Sohbet denen lafın adı kalmadı, hani İNSAN dediğimiz gün görmüş?
Hani başı ak örtülü nineler,hani takkesiyle nurlu dedeler?
Evimizde yer kalmadı onlara, biz onlardan koptuk,onlarda bizden.
Küçükler,zorlansa da gidiyor kreşlere,ya büyükler onlarda huzurevlerine,
Ne baştakiler memnun,ne sondakiler mutlu,kim gem vuruyor böyle bu dünya düzenine?
Aileler budandı bir arabalık oldu,ama evler bir kışlık birde yazlık oldu.
Arasında gidilip geliniyor durmadan, düşünüyorum her gün bir şeye yazık oldu.
Çamaşır sıvazlayan elleri arıyorum,bana beni anlatan dedemi anıyorum,
Birde şöyle önüme bu günü alıyorum, içimden bir ses diyor gençliğe yazık oldu.
Dibine su dökmezsen,hiç ağaç yeşerir mi,çayda köprü olmazsa karşıya geçilir mi?
Biz bir köşemizi büyüklere vermezsek,çocuklarımız bize görmediğini verir mi?
İçimden geçenleri döktüm ben satırlara,tarihi eser gibi bakarım yaşlılara.
Onlardan alacağım ne çok şeyler var derim, bu gün burada onlar var, Yarın ben bu yerdeyim.
TANRIMIN adaleti içimde büyür büyür, önümde yaşlı nine arkada oğlum yürür,
Uzatır ellerimi ellerini tutarım,mutlu bir geleceğin özlemini tadarım.
Böyle büyür sevgiler, ortada bağı varsa, kötülüklerde böyle eriyip gider bir bir,
Öne bakmak güzel şey bilirim insanoğlu, ama sık sık başını seni VEREN'e çevir.
Dün Bugün Yarın
Artık dünyamızın tadı kalmadı,insanlar birbirine sırtını dönmüş, / Sohbet denen lafın adı kalmadı, hani İNSAN dediğimiz gün görmüş?