yazı resim

Sesin sesime değdiğinde bir kıvılcım çıkardı mutluluğun gözlerinde Eflatun
Ben yüreğinde yangın olmayı seçtim...
***

Eskimiş zamanların tenhasında kaybolmuş yüreğimdir seni çağıran.. Adım adım gez beni, sokaklarım ayaklarınla çınlasın… Sesini bırak sahipsiz meydanlarıma, kalbim adınla yankılansın!...
Ruhum bedenime esirdir Eflatun ve ellerin esaretimin kilidi; kır beni ellerinle; tutsaklığım ellerinde parçalansın…
***

Lanetlenmiş kuşların cesetleriyle tütsülenmiş bir kaledir içimdeki yalnızlık
ve karanlık kuşatmıştır dört bir yanını umudun..
Bekliyorum
Beni çevrele Eflatun…
Öyle bir baskın ver ki bir gece yarısı; karanlık, gecenin koynunda sarsılsın…
Bütün kapılarını aç mahrem duvarlarımın, adın topraklarımda dalgalansın……
***

Masumiyetini kaybetmiş bir aynadır zaman gözlerimin altına nakşolmuş. Ve geçmişim koskoca bir kandır; kırılan zamanların lanetine tutulmuş…

Durma!...
Beni akla Eflatun gülüşünün pırıltısında
Öyle bir geç ki üzerimden boylu boyunca
Tüm zamanlarım sende silinsin..
Güneşine kavuşan bir kardelendir mutluluk
Durma
Ellerini bana ver
Mutluluk ellerimi fethetsin…
***

Acının ve umudun sarsıntısı titretirken kâinatı, bana gel Eflatun güneşi ıslatan yağmurlarınla. Islat tek tek kuruyan düşlerimi sen dolu zamanlarla..
Aşktır, güneşi doğuran, aşktır gökyüzünde yankılanan Eflatun; durma beni yankıla
Adım adınla çınlasın semanın kör koynunda…

An beni Eflatun
Kutsa kutsal dudaklarında, ismim ıslansın
Kendini bana sorma
Dudaklarımdan dökülen tek çağlayansın…

Yorumlar

Başa Dön