Yöremizinin şivesi bana kuş sesi gibi gelir. Neden mi? Çünkü annem bana ninnilerimi yöremizin şivesi ile söyledi. Büyüklerim; anılarını yöremizin şivesi ile anlattılar, öğütlerini yine yöremizin şivesiyle yaptılar. O nedenle Mudurnu şivesini duyduğumda; kulaklarımın okşandığını, ruhumun derinliklerinin büyük bir keyif aldığını hissederim.
Ziya Göklap şöyle demiş:
"Güzel dil Türkçe bize
Başka dil gece bize
İstanbul konuşması
En saf, en ince bize."
Benim yöremin yani Mudurnu'nun şivesi de en az İstanbul Dili kadar güzel. Hele hele dinlediğim bir türküyse, ya da maniyse.....
İşte yöremizin kına gecelerinde söylenen maniler:
Bahçelerde börülce
Oynar gelin görümce.
Oynasınlar bakalım
Bir araya gelince.
Heddük hüddük gaynana
Dişleri güdük gaynana
Oğlun şeker getirmiş
Saklı yedik gaynana.
Gaynanayı ne yapmalı?
Gaynar kazana atmalı.
"Yandım gelin !" dedikçe
Altına odun atmalı.
Ay doğar sini gibi
Gayınna dili gibi.
Gaynanam un eliyo
Hakından geli’ gibi(becerebilir gibi)
Şu dağın ardı meşe
Meşeyi yere döşe.
Gaynana garısının
Başına ataş düşe.
Hoca ezan okuyor
Sesi beni yakıyor
Benim sevdiğim oğlan
Fakültede okuyor.
Ayva sarı, nar sarı
Sarıya konar arı
Kızını bana ve'miyo
Killi(kirli) göynekli garı(kadın).
Bahçelerde maydanoz
Biz maydanoz yemeyiz
Oğlu güzel olmazsa
Biz “gaynana “ demeyiz.
Bisiklete binersin
Bizim orda inersin
Eğer annen sorarsa
”Lâstik patladı” dersin.
Bahçelerde gül biter
Kokusu bana yeter
Oku sevdiğim oku
Öğretmen olsan yeter.
Evleri yaptır oğlan
Camları taktır oğlan.
Beni sana vermezler
Sıcaklık yaptır oğlan.