Ellerini yüzünden çekti, laciverte boyadığı basit bir yalnızlık uzattı alıcıya. Alıcı ‘uzun ama kolay oldu’ diye düşündü. Ellerini yüzünden çeken adamsa: ‘bende boyayacak daha çook yalnızlık var’ diye düşündü.
***
Ellerini yüzünden çekti, basit ve siyah bir soru sordu kendine. Evet, diye cevapladı.
***
Ellerini yüzünden çektiğinde artık çok geçti. Her şeyi görmüştü. Hiçbir şey ellerini yüzüne kapattığında gördükleri gibi değildi.
***
Yüzyıllardır ellerini yüzüne kapatarak hayatı basitleştirmeye çalışmıştı. Görmek istemediklerini görmüyor, görmek istediklerini hayal ediyordu. Sıra bu elleri kesmeye mi gelmişti?
***
Ellerini yüzünden çeken adamın yapacakları ve yaptıkları konuşuldu yüzyıllardır. Tıpkı musluğu her seferinde yanlış yöne çeviren adamın yaptıkları gibi.
***
Ellerini yüzünden çeken adam; yalnızlık istedi, intihar etmek istedi, tapılmak istedi… Ellerini yüzünden çekene kadar; istedi…
***
Ellerini yüzünden çeken adam, basit bir renk istedi alıcıdan.
***
Alıcı, ellerini yüzünden çekti…