Bazen, biz mi idam mahkumuyuz ,
Yoksa, geceler mi diye bekleriz ,
Beklerken bakarız ki,
Ne biz, ne de geceler idam mahkumu ,
Bazen gecelere sığınırız ,
Gündüzün kargaşasından,
Korusun isteriz bizi ,
Bazen, kim vurduya gitmeyelim diye kaçarız gecelerden ,
Oysa gecelerinde, bize sığındığını görürüz karanlıklardan ,
Çoğu kez susarız ,
Bekleriz tedirgin ve ürkekçe ,
Diyalog kursun isteriz bizimle ,
Konuşmak isteriz gizlice,
Oysa kendi halinde,
Saklamış koynunda yıldızları, onları eğlendirmekte ,
Ne o bizimle konuşur,
Ne de biz onunla konuşabiliriz insanca,
Halbuki ne bizim dilimizi anlamakta ne de biz onun,
Sanırım hal dilimiz birbirimizi anlamakta,
Sadece bakışmaktayız sessiz ve derin ,
Göz kapaklarımın bile farkına varmam çoğu zaman,
Oysa ben onu çoktan terketmişim ,
İstemeden ,
O hala baş ucumda nöbette ,
Biliyorum o gitmek için gündüzü beklemekte. ] ]