Gel kağıt-kalem;
Gel şöyle yanıma,
Sarıl şöyle bedenime.
Paylaş en kuytu köşedeki kederlerimi.
Teselli et yanık yüreğimi.
“Üzülme” de
Ne çıkar işçi dedilerse sana,
Hepimiz işçi değil miyiz?
Şu dünya gemisinde;
Kimimiz kaptan,
Kimimiz tayfa,
Kimimiz çarkçı,
Kimimiz de benim gibi kürekçi.
Ne çıkar çuvalla parası varsa,
Onun yemek masasının üstünde örtü,
Seninki ise kuru tahtaysa.
Kristal vazoda bir buket çiçek,
Son model otosu varsa ne olmuş?!
Çok mu içerledin markalı giyemiyorum diye!
Amaç vücudu örtmek değil mi?
Ne çıkar yıldızlı otel odalarında konaklayamıyorsan!
Yün döşek kucaklamıyor mu seni?
Konuşsana kağıt!..
Beni teselli et.
Benim bir üstüm, bir de altım var de.
Üstümde farklı roller yazılı, altım da farklı.
Yazılanlar değil ama yazan aynı.
Üzme beni kalem,
Güzel şeyler yaz,
Aşk yaz, sevgi yaz,
Para mutluluk getirmez,
Sen sağlık yaz…
Gel Kağıt Kalem Dertleşelim
Gel kağıt-kalem; / Gel şöyle yanıma, / Sarıl şöyle bedenime. / Paylaş en kuytu köşedeki kederlerimi. / Teselli et yanık yüreğimi. /