Tüm yaralarımla geldim sana,
Hayal kırıklıkları ve tüm çıplaklığımla…
Dünler kara bir kartal gibi peşimde,
Bugünler ağlamakta…
Ben sana yarınlarımla geldim…
Bir fırtınadan çıktım belki,
Tüm karayeller peşimde,
Tufanı ardımda bıraktım,
Ben sana yağmur sonrası dinginliğimle geldim…
Söz veremem yarın ne olur,
Hayat yeni oyunlar oynar belki,
Bilemem…
Ama şimdi geldim,
Koynumda sedef yapraklı sahte kahkahalar…
Tüm çocukluğum arkamda,
İhtiyarlığım çook uzaklarda,
Ben sana genç kızlığımla geldim…
Buram buram tüten, içinde yeşiller,
Bir bahar müjdeleyemem sana
Ben ayazımla geldim…
Kara kışımla…
Geldim…
Bir güneş gibi ışıklar saçarak değil belki,
Bir ay gibi dimdik de değil,
Bir yıldız gibi geldim kayarak avuçlarına
Tüm sarılar, pembeler,
Turuncular adına,
Ben karalarımı giydim de geldim.
Ardımda bıraktığım
Hayal kırıklığımla
En fiyakalı yaralarımı çektim de geldim…
Koynumda sebepsiz yere yattığım çığlıklarım,
Anlamsız hıçkırıklarım
Ve işte geldim…
Arka cebimde düş kırıklıklarım…
İşte geldim…
Piyangodan çıkan büyük ikramiye gibi değil belki..
Tüm ümitleri yıktım…
Ben sana bir amorti gibi geldim…
İşte geldim…
Belki bir kedi gibi…
Sığınacak bir kucak arıyordum
Ve düştüm ellerine,
Soğukluğunu almam için değil,
Isıtman için içimi…
Geldim…
Tüm ağustoslar çuvala mı girdi bilmem
Ben sana aralığımla geldim…
Üşüyordum, çaresizdim belki…
Ama ben tüm ayazlarıma geldim…
Işık tutamam zifiri gecelerine,
Sana ben tüm karanlığıma geldim…
Çıplaktım… son hayalimi de kapkaççıya bıraktım…
Ben sana tüm saflığımla geldim…
Yorgundum… susamıştım…
Ve sana tüm açlığımla geldim…
Bir şey vaat etmiyorum…
Vaatlerini senden almaya geldim…
Tüm zamanlarımı tükettim ben,
Saatlerine ortak olmaya geldim…
Bir tutam yara bandın varsa,
Tüm yaralarımı seninle sarmaya geldim…