Geleceğe Yatırım

Belli bir konuda,bir bilgi ve bilim dalında yetiştirme ve geliştirme işine “eğitim” diyoruz.Eğitim,çocukların ve gençlerin cemiyet içerisinde yerlerini almaları için mutlak gereklidir.

yazı resim

Belli bir konuda,bir bilgi ve bilim dalında yetiştirme ve geliştirme işine “eğitim” diyoruz.Eğitim,çocukların ve gençlerin cemiyet içerisinde yerlerini almaları için mutlak gereklidir.Lüzumlu bilgi,beceri ve anlayıştan mahrum insanların,toplumla uyum içerisinde yaşaması mümkün değildir.Eğitim,bir çeşit davranış değişikliğidir.Eğitimin konusu insan olduğu için bu hususta titiz davranmak gerekir.Eğitimin önemi hususunda eski bir Çin ozanı şu dizeleri söylemiştir:
“Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek
Ağaç dik on yıl sonrası ise tasarladığın
Ama yüzyıl sonrası ise düşündüğün,halkı eğit.
Bir kez ürün verir ekersen tohum,
Bir kez ağaç dikersen on kez ürün verir.
Yüz kez olur bu ürün eğitirsen halkı.
Balık verirsen bir kez doyurursun halkı
Öğretirsen balık tutmasını hep doyar karnı.”
Eski Çin ozanlarından Kuan-Tzu’nun bu dizeleri eğitimin ne büyük bir misyonu olduğunu açıkça ifade ediyor.Kültürel değerlerimizin benimsenmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması eğitim faaliyetiyle mümkündür.Kişinin cemiyetle yekvücüt olması için,iyi bir eğitimden geçmesi gerekir.Ferdin kendi kendine yetmesi ve hayatını idame ettirmesinde aldığı eğitimin katkısı gücümsenemez.Hayata hazırlanmamız ve bir şeyler üretmemiz için,bilgi altyapımızın sağlam olması gerekir.Kişinin iç dünyasındaki gizli kabiliyetler iyi bir eğitimle,üretime dönüşebilir.
Eğitimciler,eğitimin gücü hususunda farklı görüşler ileri sürmüşlerdir.Bir kısmı,eğitimle davranışların müspet yolda değiştirilebileceğini,bir kısmı da eğitim çalışmalarıyla insanların değiştirilemeyeceğini iddia etmişlerdir.Aslında,alınan eğitimin içeriğine göre,kişinin davranışlarında olumlu veya olumsuz değişimler gözlenebilir.Herşey yapılan eğitimin gayesine bağlıdır.Bunun yanında şahsın evvelki yaşantısını da gözardı edemeyiz.Davranış değişiklerinin seyri,şahsın karakteri ve önceki hayatıyla yakından âlakalıdır.
Okul, aslında toplumsal bir çevredir.Hayatın akışı sürüp gider bu ortamda.İyiler-kötüler,sorumlular-sorumsuzlar,problemliler-problemsizler hep bir arada bulunur.Kişi bunlardan bir gruba dahil olur.O grubun yaşantısını kendine daha yakın hisseder.Kendini bir tarafa kanalize eder.Bunda,alınan eğitimin rolü ve ailenin mevcut durumu,belirleyici faktördür.Hangisinin daha etken olduğu,biraz da kişinin iç dünyasıyla ilgilidir.
Eğitim,nazarî olmaktan ziyade,pratiğe yönelik olmalıdır.Misal olarak söylemek gerekirse;bir kişiye,günlerce,balık tutmanın püf noktalarını anlatsanız da onu usta bir balıkçı olarak yetiştiremezsiniz.Sözkonusu şahıs sizinle birkaç kez balığa çıksa ve sizin öğrettiklerinizi,bilfiil tecrübe etse,hem daha çabuk öğrenir;hem de öğrettiklerinizi kolay unutmaz.Bugün Avrupa ülkeleri bunu yapıyor.Beyinlerini teorik bilgilerle tıka basa doldurmuyorlar.Kitaplardaki yazıları olduğu gibi hafızaya aktarmak bize fazla bir şey kazandırmaz.Hem günümüzde bilgiye ulaşmak ve bilgiyi taşımak çok kolaylaştı.Modern bilgisayarlar ve iletişim harikası internet gibi vasıtalar bilgiye ulaşmayı sıradanlaştırdı.Günümüzde mühim olan,teorik bilgileri pratikte kullanmak ve hayata geçirmektir.Bunu başarabilenler,diğerlerine göre bir adım öne geçiyorlar.
Artık ezberciliği bir kenara itmek lâzımdır.Çünkü bu sistem yirmi birinci yüzyıla girdiğimiz bu günlerde demode oldu.Beki geçmişte geçerli bir sistemdi:ama günümüzde ihtiyaçlara cevap vermekten çok uzaktır.Yarınlarımızın teminatı olan genç beyinleri,bilgi hamalı olmaktan kurtarmalıyız.Unutulmamalıdır ki dünyada yapılan harcamaların en kârlısı eğitime yapılan yatırımdır.Eğitime yapılan yatırım,geleceğe yatırımdır.

e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com

Başa Dön