İslam dininin insanlara en doğru şekilde tebliğ edilmesi, imanların kurtuluşuna vesile olacak hayati bir sorumluluktur. Ancak bu sorumluluk, belirli prensipler ve ahlaki ölçüler çerçevesinde yerine getirilmelidir. Tebliğ görevini üstlenen bir kişinin izlemesi gereken temel ilkeler şunlardır:
- Allah Rızası Gözetmek
Tebliğ, yalnızca Allahın rızasını kazanma amacıyla yapılmalıdır. Maddi ya da manevi bir karşılık beklemek, tebliğin samimiyetine gölge düşürür. Allahın kelamı, bunu açıkça vurgular:
"Sizden herhangi bir ücret istemeyenlere uyunuz. Çünkü onlar hidayete erdirilmişlerdir." (Yâsin Sûresi 21) - Ümitvar Olmak ve Vesile Olduğunu Unutmamak
Tebliğ eden kişi, Allahtan ümidini asla kesmemeli ve hidayetin yalnızca Allahın kudretinde olduğunu unutmamalıdır. İnsanlara rehberlik etmekteki rolünün bir vesile olmaktan öteye gitmediğini bilmelidir.
"Allah'ın rahmetinden ve yardımından ümidinizi kesmeyiniz. Şüphe yok ki, Allah'ın rahmetinden inkârcılardan başkası ümit kesmez." (Yusuf Sûresi 87)
"Biz dilesek, elbette herkese hidayetini verirdik." (Secde Sûresi 13) - Allah Yolunda Fedakârlık
Bir mümin, Allahın davası uğruna her şeyini feda edebilme iradesine sahip olmalıdır. Bu fedakârlık, canını ve malını Allaha adamak şeklinde somutlaşır:
"Allah, müminlerden canlarını ve mallarını, karşılığı cennet olmak üzere satın almıştır." (Tevbe Sûresi 111) - Samimiyet ve Tutarlılık
Tebliğ eden kişinin inanç, davranış ve sözlerinde içten ve samimi olması gerekir. Söylediğini yapmalı, yaptığıyla söylediği bir olmalıdır. İnsanlar, onun samimiyetinden kuşku duymamalıdır.
"Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?" (Saf Sûresi 2) - Saygı ve Hoşgörü
Başkalarının inançlarına saygılı olmak, tebliğde temel bir prensiptir. Ancak bu, kendi inanç ve değerlerinden ödün vermek anlamına gelmez. Eleştiriler karşısında bilgili, sabırlı ve yapıcı bir tavır sergilenmelidir.
"Dinde zorlama yoktur. Doğruluk ile sapkınlık birbirinden ayrılmıştır." (Bakara Sûresi 256) - Sabır ve Kararlılık
Tebliğ eden kişi, karşılaşacağı zorluklar karşısında sabır göstermeli ve hedeflerine ulaşmak için sebat etmelidir. Allahın vaadine olan inanç, bu süreçte en güçlü dayanağı olacaktır:
"Öyleyse sabret. Allah'ın sözü gerçektir." (Rum Sûresi 60)
"Karar ve azim sahibi elçiler nasıl sabrettiyse sen de sabret." (Ahkaf Sûresi 35) - Güler Yüz ve İyi Muamele
İnsanlarla iletişimde tatlı dilli, güler yüzlü ve anlayışlı olmak tebliğin etkisini artırır. Affetmek ve kötülüğe iyilikle karşılık vermek, İslamın ahlak anlayışını yansıtır:
"Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir." (Araf Sûresi 199) - Yazılı ve Görsel İçerik Üretmek
Tebliğ eden kişi, yazılı eserler ve makaleler aracılığıyla mesajını daha geniş kitlelere ulaştırma gayreti içinde olmalıdır. Bu eserler, bloglar, sosyal ağlar ve dergiler gibi mecralarda paylaşılmalıdır. Yazılı içerikler, kalıcı bir iz bırakmanın etkili yollarından biridir.
Gerçek bir tebliğ; samimiyet, fedakârlık, sabır ve saygı ekseninde inşa edilmelidir. Tebliğ eden kişi, bu prensipler doğrultusunda hareket ederek hem Allahın rızasını kazanabilir hem de insanlara doğru yolu göstermede başarılı olabilir. Unutulmamalıdır ki, hidayet yalnızca Allahın elindedir; kişi ancak bir vesile olabilir.