Gerçeği öldüren masalmış gelişin
Gittin!
Şimdi okunamaz masallarda uykusuzluğum.
Bakarken aynalara sensizliği kırıyorum
Yüzümdeki hüzne bulaştıkça gözlerim
Suretimde saklıyorum seni gölge misali
Ve omzumdaki günahta taşıyorum izini
Gittin!
Hangi sevapta yok ederim şimdi sızını?
Yapayalnız bıraktın beni
Seninle kaybolan ruhumu arıyorum.
Yüreğime düştükçe gözlerin, şiirlerim ıslanıyor sözlerimin yaşından
Yokluğun şairliğimi ağlatııyor.
Sana varan köprüleri yıktın bakışlarımda
Kaç Haliç dolduracak gözyaşı bıraktın
Son duasını yaşıyor gibi sanki ellerim
Çaresizliğimi taşırken avuçlarında.
Gittin!
Yollarına mıhlanıp kaldım
Yıkıldı vedalarım ve düşlerim devrildi ardından
Adın yazılı yaralarda kanıyor şimdi d/izlerim.
Sağ yanım buz
Solumda oturduğun yer sıcak hâlâ
Gittin!
Say ki ölümü ölmeden yaşattın.
Hangi söz anlatır gidişini?
Hangi söz kadar gittin ki zaten?
Gidişini silip silip
Gelişinin masalını yazarken hâlâ ben.
Hayalin tutuştukça gözlerimde
Gidişini soyunup gelişini giyindim
Sana azaldıkça çoğaldım
Dizimde uyuttum sensiz geceleri
Yokluğunu ayrılığın kızıl saçlarında okşadım
Aşk yanlarımı ısııtırken bakışlarında
Üşüttüm bütün gitmelerini.
Gidişini unutup gelişinin masalını anlattıkça
Senin kadar ben de masalım şimdi sevgili
Gittin!
Sol yanımı yaktı ayrılık.
Arzu Karadoğan
16.01.2011