Göçün Artistleri

sızladı göçün yarası kanadı durmadı ve memleketlerini terketti birer birer göçün artisleri

yazı resimYZ

Köy uzun zamandır göç veriyordu.İnsanlar Alaman memleketine yeni bir yaşam, bol para umuduyla, yıllarca yaşadıkları ,doğup büyüdükleri,koşup oynadıkları,ekin biçtikleri,su içtikleri,düğünlerinde halay çektikleri,ağacıyla,yeşiliyle,çamıyla,kozağıyla,sapıyla,samanıyla,buğdayı,mantarıyla özdeşleştikleri topraklarını, terkediyorlardı. Birer birer

Almanyaya gidenlerle köylülerin randevusu hep yedinci ayla kesişiyordu.bir açık hava tiyatrosunu andıran köy meydanlarında harman yerlerinde kahvelerde göçün artisleriyle her şey rağmen köyde toprağına hayvanına sarılmış açlığa sahipsizliğe işsizliğe yenik düşmüş köylüler bir araya geliyorlardı Almancılar ilk etapta büyük renkli bavullardan envai çeşit eşyalarını ortalığa saçıyor sigaralarından derince nefesler çekip başlıyorlardı bitmez tükenmez iş hatıralarını alman kadınlarını kazandıkları paraları aldıkları arabaları yaşadıkları hayatı anlatmaya köylü sakinler şimdilik sadece yutkunup hayal kurabildikleri bu şaşalı tantanalı yaşamı düşlüyor bir yandanda anlatılanlara hayret kesilip ağızlarından içeri girmeye çalışan sinekleri büyük bir hırsla sağa sola savurup duruyorlardı

Açık havada sahnelenen oyun bitip herkes dönüş hazırlıklarına başlayacağı bir zamanda Almancı akrabası olanlar göçün artislerine yalvarıyor ne olur emmi dayı baba kardeş benide götür koma bizi buralarda diye sızlanıp duruyorlardı.bunlardan bir kısmının dilekleri göçün artisleri tarafından kabul gördü onlarda takılıp artislerin peşine sürüp gittiler alaman diyarına

Gidenleri Almanya hiçte görmek istemedikleri kötü bir süprizle karşıladı gidenler köyde anlatılan rahat yaşamın çok sıkıntılı ağrılı sancılı bir süreçten geçtikten sonra ulaşabilecekleri tahmin etmemişlerdi.sabah gün ışımadan işe gitmeler ağır çalışma koşulları dil ve kültür farkının yarattığı uyumsuzluk artan baskı ve tacizler işsiz ve aşsız kalmalar yok oluşlar tükenişler geriye borçlu dönüşler ve köy meydanlarında değişen roller artık şen şakrak değil aksine acıklı ağlamaklı almanyayı övücü sözler artık yerini buralarda kalın buralarda bir iş tutun oralara gelmeyin şeklinde değişmişti

Peki diye yutkundu köylüler essahtanda buralar dan da mı kötümü oralar buralarda da yaşamak zorlaştı tarlanın mahsulu artık hayvanları bile doyurmuyor giyinmek para evlenmek para okumak okutmak para farkımı kaldı buraların şehirden hem artık çocuklar bizim yaptığımız işleri yapmak istemiyor çaresi yok göçmek gerek
Ama diyor göçün artisleri Almanya eskisi gibi değil gitmek zor iş bulmak zor yaşamak zor siz başka bir yol bulun emmi

Köylü çaresiz acıyla yutkundu bir daha içlerinden biri gözleri çakmak çakmak heyacan içinde söze başladı türkiyede bir şehre göçsek orada çalışsak bakın istanbula gidenlerde iyi kazanıyormuş hepisininde evi arabası varmış hem gitmekte kolay gurbetliğide yok buğün bin ordasın yarın bin buradasın evet dedi köylüler haklısın istanbula göçelim o günden sonra göçün artisleri istanbula yorganları simit yapıp hepsinin ağzında ortak bir nara koştular istanbula ve dedilerki bekle bizi İstanbul biz geliyoruz dört nala

Klorlu suyuna egzozuna tozuna dumanına lağımına çöpüne tinerine kapkaçına vurgununa ölümüne biz geliyoruz çekilmez trafiğine gece vardiyalarına su baskınlarına zabıta düdüklerine biz geliyoruz köprü altı uykularına sahipsiz kaldırımlarına taşına toprağına altınına camına kristaline colana gazozuna lahmacununa kokarecine biz geliyoruz
Yağlı göbekli patronlarına emekçi demirine kömürüne hamal biz geliyoruz bağrı yanı türkülerimizle bozulmadık küfür bilmez dilimizle seccademizle duamızla şimdilik sözümüzden çıkmayan gelinimizle kızımızla oğlumuzla kendisi açken yatamadığımız sırdaşımız komşularımızdan ayrı kalmak pahasına biz geliyoruz sana geliyoruz yok olma pahasına erime pahasına kahrolma pahasına sana geliyoruz ey gündüzlerine rahmet gecelerine pislik ve vahşet yağan şehir aç kollarını kocaman biz geliyoruz biz göçün artisleri

ALİ ŞAHİN

Başa Dön