gönülecem ( caneşim ' e ).....

hissiyatımı kelimelerle nakşetmeye çalışmanın acizliğinde ve gönlümün ecesinin affına sığınarak...... / ......

yazı resim

Sessiz,

Bir o kadar da sağır

Gecenin kör noktalarında

Olabildiğine karanlık ....

Dağ sanan gezdiği çukurları,

Güneşi bilmeden baharlar yaşayan-

Ve ışık yontan,

Soluk benizlilerin

Feri tükenmiş gözlerinden ....

Çokça destanlar üreten

Efsane aşıkların

yürekte saklı kalmış sözlerinden ....

Kendine legodan

sarsılmaz sandığı aşklar yapan,

Ve sonra ağlayan

Sert rüzgarlara yenik düşen

kalelerin ardından ....

Gezegene dönüşebilmek yetisinden

Fersahlarca uzak

Bir toz ve gaz bulutuydu bende aşk,

Minicik bir esintiyle

atmosfere dağılan ....

Ve ben

Yüzme özürlü bir balık gibiydim

Okyanus sandığı nehirlerde

boğulan ....

Ama aşk

Ama doğru insan

Doğru zamanda gelirdi

biliyordum ....

Ve ben seni Caneşim

Bilemezsin

kaç asırdır bekliyordum ....

Hani sevmek yürek işidir

Hani en doğrusunu yürek bilir ya ....

İşte öylesine emindi,

Öylesine serindi yüreğim

sana göç ederken ....

Ve dünyadan göçer gibiydim

Saniyelerle ölçtüğüm

senli dakikalardan,

O gece

sensiz sonsuzluklara giderken ....

Ve o gün ..........

O güne değin

Hep yalnızlığıma bir dost

Karanlığıma bir ışık

Çaresizliklere bir umut beklediğim

Ve kendimi herkesten gizlediğim o yerde,

İlk kez bir sevileni

seni bekledim ....

Bekledim beklemesine ya

Düşünmeden de edemedim.

Bu yaşa gelene değin

nasıl da geçmişti zaman

Senin vuslatına varan anlar geçmek bilmezken ....

Ellerim titriyordu

gözlerimde sen.

Göğüs kafesimi parçalamak istercesine çarpan yüreğimi

zaptetmek zordu

Biraz daha geciksen ölebilirdim ....

Ama ucunda vuslatın vardı ya Gönülecem

Bin kez ölsem

Bin kez dirilir

Seni bin ömür bekleyebilirdim ....

Ve sen geldin ....

Hani yüzerken konuşamaz

yoksa boğulur ya insan,

İşte ondandı mabudem

zaman zamanki suskunluğum

Benden başkacasının

ben gibi bakmasına tahammül edemeyeceğim

bir ummandı gözlerin,

Derinliklerinde gönüllü boğulduğum ....

Ne bir yüzü böylesine bağrıma basmak

Ne de bir eli

böylesine tutmak istemiştim ....

Seni öyle seviyordum ki ben

Sana gelirken ;

Yüreğimde senden öte her şeyi söküp öyle gelmiştim ....

Bir ateş

Bir kıvılcım düşmüştü

içimde bir yerlere yanıyordum ....

Seni bilmeden

Seni görmeden geçen yıllara

içten içe kanıyordum ....

Sözünle

Özünle bambaşkaydın Emsalsizim

kendimi cennette sanıyordum ....

Sanki ben

Sanki çok eskilerden

ama mutlaka zamanın bir yerinden

seni tanıyordum ....

Ne kadar boş yaşamışım ben

ne kadar aptalmışım

Sevmek sanmışım, sancısı üç günde geçen ağrıları

Hiç yere geceye esir etmişim

masum şarkıları ....

Suskunluğum söze dönüştü, seninle gündüzüm.

senden öncesi ömrümün gecesi,

İsmin aşk, cisminse yardır gayrı

Gönlümün Ecesi ......

Başa Dön