Biz üç yürek dolusu arkadaştık
Nizamiyenin kapısında tanışan
Kopup gelmiştik Bitlis'ten, Trabzon'dan
Umutlarımızı tadılmadık
Buram buram acılara
Sevdalarımızı allı yeşilli duvaklarıyla
Gün görmemiş hasretlere bırakıp
Geldik asker ocağına
Geldik Gülfidan asker ocağına
Çektik kepleri başımıza
Postalları ayağımıza
Ve uzandık ranzalarımıza
Bir memleket türküsü tutturduk ki
Yaktığımız sigaralarla
Ciğerimiz koptu geldi yerinden
Kardeşliği de o kadar özlemişiz ki
Bir gece vakti Gülfidan
Bir içtima düdüğü çaldı ki
Koğuş kapısının önünden
Gül yazmalı, nehir boylu
Kan kınalı kekliğimin hayali kaldı
Gözlerimde parçalanan uykumda
Koştuk, safta sıra olup dizildik
Operasyon bölüğü hazırolda
Geceyi postallarımızın altına aldık
Laz Hasan, Kürt Sılo,
Afyonlu Kara Veli ve bütün bölük
Yürüdük yürüdük, dağ başlarından
Engin vadileri indik, ateş böcekleriyle
Derin sazlıkların arasından geçtik
Kurbağa şarkılarıyla
Geldik Hakkari Çukurca'ya
Yani Gülfidan
Kardeşliğimize pusu kurulan yere
Yine bir akşam üstüydü Gülfidan
Oturmuştuk, karakolda ranzaların üzerine
Sevgiliyi de öyle özlemişiz ki
Öyle özlemişiz ki
Sarı saçlarını ranzaya asıp
Gül yüzünü gözbebeklerimize çizmiştik
Çaylar elimizde
Bir kardeşlik türküsü tutturmuştuk ki
Bütün koğuş kardeşce
Ve pusu kurulmuştu
Gül dalında umutlarımıza
Kelebeğin kanadında söylediğimiz
'Değmen benim gamlı yaslı gönlüme
ben bir selvi boylu yardan ayrıldım' diyen
Zor sevdalı türkülerimize
Omuz omuza çektirdiğimiz
Kardeşlik resimlerine
Nereden bilelim Gülfidan....!
Nereden bilelim...!
Önce iki el bombası atıldı
Koğuşun penceresinden
Arkasından iki zehir zıkkım slogan
Türkülerimiz, yaylım ateşlere tutuldu
Çığlıklarımız kuş gibi
Kanadından vuruldu
Kardeşliğimiz dalından koparılan
Gül çırpınışı ağır yaralı
Önce Laz Hasan attı
Bir bombanın üzerine kendini
Varın beli bükük anamın ellerinden öpün
Hacı babama selam söyleyin
Hakkını bana helal etsin
Hatice'yi kendi elleriyle ellere versin
Fazla bekletmesin kızı
Hakkınızı helal edin arkadaşlar dedi
Vee....
Diğerinin üzerine Kürt Sılo atıldı
Öldürtmem dedi, ben bu kardeşliği
Öldürtmem loo...! öldürtmem
Kendime hain dedirtmem
O bombaysa ve patlayacaksa
Ben de bir bombayım patlayacağım
Atıldı bombanın üzerine
Kürt Sılo patladı....bomba patladı
Gözbebeklerimize kardeşlerimizin
Kanı sıçradı Gülfidan, kanı sıçradı
Laz Hasan öldü,Kürt Sılo ağır yaralı
Onlarca arkadaşımın eli ayağı koptu
Sevgi dolu yüreklerini
Omuz omuza çektirdiği resimleri
Hain kurşunlar deldi.
Geldik hastane kapısına Gülfidan
Nasıl geldiysek bilmem
Aldılar hepimizi içeri
Doktorlar başımızda
Vee.. yalvarmalar başladı
Komutanım benim gözlerimi
Gözlerimi Sılo'ya verin
Komutanım...! komutanım...
Benim böbreklerimi, ciğerimi Sılo'ya verin
Komutanım biz beş kardeşiz
Ben ölsem de kardeşlerim var
Anam babam umutsuz kalmaz
Benim canımı Sılo'ya verin
Kardeşliğimizin kahramanı yaşasın dedi.
Komutanın gözleri doldu Gülfidan
Askerler de ağlarmış meğer
Döküldü gözlerinden bulutlar
Başınız sağ olsun dedi çocuklar
Öldü...Gülfidan..! öldü..
Laz Hasan, Kürt Sılo
Kardeşliğimizi yaşatmak için öldüler
Bir bölük yıkıldı
Elerinde yürekleri, gözyaşlarına bulaşmış
Bir bölük yıkıldı yere Gülfidan
Bir bölük
Onlar öldü...onlar öldü
Kardeşliğimiz yaşasın dediler
Biz kaldık Gülfidan, biz kaldık
Kardeşlik nasıl korunur belki de
Dünyada tek şahidiyiz
O gün, bu gündür Gülfidan
Güneşin batışını hiç seyretmem
Beklerim, şafakların tutuşmasını
Kürt Sılo'yla Laz Hasan'ın
Dağların arasından omuz omuza
Bayrak bayrak doğuşunu beklerim.