kana kan düşün dedi kara kızıl gece
gözyaşı başkaldırdı göze ağlamam dedi
ağır ağrı oturdu yüreğe kalkmam dedi
kelimelere dil dönmedi söyleyemedi
yalan söylemeyi beceremezdi
asma kilitli düşüncelerin demir kapılı hislere
kanlı gelin verdik göremeden güveyi
olsun dedi gök hiçbir şey tesadüf değil ki
elbet tozlu saklı vardır gün gelir gelirdi hikmeti
ağlamadı ki işe yaramaz beyhude yetmez
yetmez sulayamaz suya kaynayan toprağı
hani besleyemez de hiçbir yeşili
sararıp gider bir hazan hüznü gibi
koşuyordu ya bir yerlere yönü yoktu
düşünüyordu ya hiçbir fikri de yoktu
kararlar vermeli devam etmeliydi
olmuyor olmuyordu
sıkışınca ağlıyor
tırnaklarını batırıyordu avuçlarına
batırmak istediği yer yüreğiydi ya neyse
orada da hissediyordu sızıyı
bilmiyordu ya yine de gidiyordu
hıdırellezdi ya gül ağacı gibiydi
dibi adak dilek vs ama beden işlevsiz
çabasız esiyor mu rüzgar duygularda
söyle diyordu rüzgar
saçlarını kırbaç indirirken suratına
savruk aklını topla diyordu
ayakları her engelde tökezliyor ya
alışıklar hani kan içinde çıtları çıkmaz
elleri ya elleri yarık yarık hani
kapanmıyor ayazın yalnızlık izleri
güneş çıkma beynime
yapma tam açıyı anılar diyordu
yaz da gelmesin diyordu
ıslaklık yok kuraklık balçık
diz boyu
göremez gözleri kalın perdeli kara
bilemez yetişemez o kadar uzak ufuklara
kaldırsa başını bilirdi belki sade yıldız kıymetini
ufuk görülürken gece bilinmezdi
yazık! kamaştı kısıldı güneş vardı göremezdi
biliyordu! gündüz de ikamet yerindeydi
Resim; Nuri Can