Hangi kalem yazar ki
İçimdeki hüzünle çatlayan gökleri
Bir damla gözyaşında savrulan Nehir
Çarpıyor yüreğimin kıyılarına, Anne.
Boğuluyor dudağımda sözler.
Şimdi çaresizliğine, çare olmak vardı-
Her nefes alışında, acılarını bölmek,
Delicesine çırpınmak vardı, kalbinin derinlerinde.
İlk günün sıcaklığında/ öpmek vardı gülüşlerinden.
Hangi kalem yazabil ki içimdeki fırtınayı
Simdi dizlerine yatmak vardı, Annemin
Gözlerinden yüreğine inmek
İlkbahar misali nefesine tutunup-
Akmak vardı ılık ılık damarlarında.
Şimdi gözlerimden yüreğime inen acı.
Sızılı nehirler gibi akarak damarlarımda,
Hesapsızca dökülüp gidiyor derinlerime.
Hangi kalem yazabilir ki
Gözlerimden savrulan bu amansız suları
Şimdi yurdunda sürgün yaşamaktan, uzak
Hasret damıtan, bir damla gözyaşı olmak vardı.
Kaç yıldır öylesine yorgunum ki ana kucağına
Başımı göksüne koyup, duymak ana kokusunu
Gözlerinde korsansız denizlere yelken açmak-
Ve güneşli günleri yaşamak vardı,
Gelecek günler adına.
Türkü tadında bir yaşam düşlerken-
Ayrılığın kör duvarları çekildi önümüze.
Hayal oldu bitimsiz kavuşmalar,
Ve bir daha dönmemek üzere-
Yelken açtı Annem uzaklara.
Oysa ne baharlar düşlemiştim/ gülüşlerinde Annemin
Şimdi sonbahar rüzgârlarına kapıldık, savruluyoruz
Hüküm giydik imkânsızlıklara.
25- 11 -2007-11-29
ABDULLAH ORAL