ah bu havalar!.
nedense bu gün havamdayım!..yani beni bu havalar mahvetti diyen Orhan Velinin havasında değil ama!.gerçi o bahardan dem vurmuş ya bu dizeyi yazarken; benimki başka bir hava!.hiç umurumda değil Velinin eve ekmek ve tuz almayı unuttuğu falan, unutmuşsa unutmuş bana ne!.en azından O, var olan bir şeyleri unutmuş; küçük bir şaka!.ha bir de aşka düşerek unutmuş olabilir di mi!.aşka düşenlerden bana ne!.benim havamın ne aşkla, ne baharla, ne de Orhan Velinin dizesiyle ilgisi yoktur billahi!.
dedikten sonra geleyim kendi havama: kıvırma havası!.
bu gün bir Tv kanalında söylenen oynak Anadolu türkülerine kaptırdım kendimi; fırladım salonun boş kalan alanına!.salonda kimseler yok...evin sakinleri hangi deliğe girmişse, bilemem!..bu beni biraz yalnızlık duygusuna körüklese de, onu bastırmasını bilirim ben dedim, başladım göbek atıp kıvırmaya!.hani bir de göbekli teyzeler, amcalar, paracıklarımızı bol bol yiyip göbek- gıdık büyütenler gibi göbeğim olsa; yok!.mübarek bel kemiğine yapışık bir göbek işte!.buna rağmen attım da, attım!.döndüm pencereye karşı attım, döndüm duvarlara, daha da olmadı cam içinden beni oynatan çalgıcı, türkücülere karşı!.sanki ayaklarım hiç yere basmıyor, göbek attıkça belimin direği rüzgara yakalanmış ağaç dalları gibi eğrilip bükülüyor!. yat o yana, yat bu yana der demez Orhan Velinin bir dizesi daha gelip oturuyor şurama:
güller takayım saçlarına
bir o yana, bir bu yana
ilahi Velicim; amma çok kafayı takmışsın bahar denen illete!.bizi delirtmek mi istiyorsun allasen!.kaç yıllardır ne bahar gördük, ne de gül filan!.durmadan kar yağdı üstümüze; üşüdük!.üşürüz tabii; urbalar alamadık pahalılıktan!.bakıp bakıp geçiyoruz vitrinler önünden!.camekanların içi bir dolu, bir dolu ama fiyatları uymuyor cebimize!.işin kötü tarafı, çıplak da gezemiyoruz; günah!.işte bu yüzden, eskilerimizle idare etmeye çalışıyoruz!.
çalışıyoruz sözcüğünü yanlış kullandım valla!.çünkü, kendimin ne ettiği, ne yaptığıydı konu!.bana ne herkesin ne giydiği, ne giyinmediği!..ben kendime yakışanı giyerim her zaman!.kıçımda şort- pantolon, sırtımda el örgüsü hırka ile basma fistan!.
Of yaa!.gene atladım oradan oraya!.sanki üç adım, yüksek, uzun atlamacı milli atletim!..madem atlamaya başladım; çıkıyorum salondaki koltuğun üstüne, yere atlıyorum; gümmm!..bu kadar da olmaz yani dediğim anda; eşim çıkıp geliyor girdiği delikten!..demek ki duymuş güm sesini!.
düşmedim, atladım diyorum; soru sormasına meydan bırakmadan!.hayretle bakıyor yüzüme! e yani, sadece ben miyim atlayan; memleketim de atladı Aydan aşağı diye ekliyorum sonra!.
ikimiz de gülmeye başlıyoruz; hem de ne gülme!..sadece gülsek iyi de, oynamaya başlıyoruz birlikte!..hem de olmayan göbeğimizi ata ata, hem de kıla dönen belimizi kıvıra kıvıra!..
bir ona yana
bir bu yana
hem de!..
:))