Bak martılar kanat çırpıyor sana
Bir rüyadan kopmuş gibi bembeyaz
Yelkovan kuşları yalıyor suyu,
Sen ki bakışından yumuşak bir yaz
Gülümser en yeşil gecesinden
Ve sesin durmadan, durmadan örer,
Yıldız yosunu bir uykuyu
Bak, martılar kanat çırpıyor sana
Ahmet Hamdi Tanpınar; yukarıdaki; ZAMAN KIRINTILARI başlıklı şiirinin, bir bölümündeki mısralarında, martıları,işte böyle resmediyor.
Takriben bir senedir, her sabah, martıların maâ aile, âdeta ALLAH a şükür çığlıkları ile uyanıyorum.
Denize takriben 3 km. mesafeli evimin, tam karşısında 4 katlı bir apartmanın çatısında, kalabalık bir martı ailesi, tam merkezi TV çanak anteni altına yaptıkları yuvada yaşıyorlar.
Her sabah, hiç şaşmadan, müezzin in sabâ makamı ile okuduğu sabah ezanından, bir yirmi dakika kadar sonra, o yuvadan, çok sesli bir koro, nevâ makamından, sanki ALLAH eksenli bir zikir faslı başlatıp, hiç aralıksız 2-3 saatlik bir meşk meclisi halinde, şakıyor; şakıyorlar
Herhalde, deniz kuşları içinde, hiçbiri onlar kadar, özgürlük timsali, pervâzsız, sınırlar içine hapsolunamaz canlılar iken, toplu halde uçarlarken bile, her birinin zedelenmeyen karakteristik kimlikleri, hepimizin dikkatli gözlemleri ile farkedilebilir bir olgudur.
İşte bu vakitlerde, martıların, ferdî özgürlüklerinden feragat edip, âdetâ bir zikir halkası tesis etmeleri de acaba, ALLAH ın, ruhların yaradılışında insan kulları arasında aktedilen bir sözleşme benzerinin, ister istemez, onların da mı yaşadığını düşündürüyor insana.
Yâni, Allah ın insan ruhlarına;
Elestü bi Rabbiküm? Yâni, Ben Rabbiniz değil miyim? sorusuna, onların da hep bir ağızdan:
Kâlu Belâ " Evet bizim Rabbimizsin " manasında cevaplamışlardı.
Martılar ve diğer hayvanat ve nebâtatın , zikir addedilecek faaliyetlerine baktığımızda, aklımıza hemen, RAB lerinin onlarla da mı, bir Yaratan ile kul arası bir akit yaptığını düşünmeden edemiyoruz.
Salih Zeki Çavdaroğlu
14 Haziran 2020
https://ferahnak.wordpress.com/2020/06/14/her-sabah-marti-cigliklari-ile-uyanmak-doyumsuz-bir-senfonik-hadise/