Huşe-i Meryem

zamansız bir geç kalınmış yazı

yazı resim

doğduğun an hangi lale boynunu büktü
hangi üveyik yorgun düştü insafsız tenhalıklarda..,
hangi duanın meyvesiydin bu deveran-ı alemde
bilemiyorum...oysa şimdi hunfeşan akşamlarda,saçlarımdan kıvılcımlar ağarak,ve ipince bir sızı ile senin için bırakıyorum kalemimin busegahını beyaz kağıt boşluğuna..

Hançeremde giderken öldürdüğün fahte kuşalrınn kanları var hala..
cüzzamlıdır şimdi sana doğru attığım her adım..gördüğüm her resim..
soluk soluğa kaldığım nice gecelerden devşirdiğim,ve bir ab-ı revan misal sana adadığım,yılmadan ,usanmadan,korkamdan,iftikarımı haykırdığım,çeşm-i canım aşkımı bimar ettin ey süveyda bilesin..
Ömrüm ise artık infitaha küskün..
bir hayat içreyim ki "anestü nara"..
bir hal üzereyim ki iplik iplik dlimde hüzünler..
hani nerde inka-i aşk..
nerede hani gisu Yusuf kokusu..
ben ki şikeste bir haldeyim..değmesin ah-u zarıma kimseler..içimde tufanın zaferini bekliyorum şimdi..
benki hep ebr-i teessürdeyim..

yürek yaramda deşne deşne izlerin duruyor..
_ne var ki silmek ölüm..,
Sen buhur-ı Meryemdin rüyalarımda..
ne istedinki binbir vaveyla arasında büyüttüğüm süveydadam..
sen ömrümün en uzun en nazenin huşesisin..
gözlerini her gece kehkeşanlarada arıyorum..
şeb-i yelda gibi geziniyorsun saçlarımda..
ah! sevgili.. rikabım yandı..

eyzan..
ebr-i figanım sana
bilesin ki şakaiklerim kurudu..
fesleğenlerim boynu bükük..
soldu gülşenimde güllerim..
gözpınarlarım ise filizlenmek için senin gözyaşlarını bekliyor..
ey hunefşan bakışlım..
ey herkese gülen beni ağlatanım..
sarmazmısın yaralarımı..
hele bir dermisin;
"seni benim kadar sevmeyenler
seni benim kadar sevebilirmi"

zaman: altı mart
hal: katre katre hüzün
yer: senden uzak olan her yer..

Mustafa Meriç

Başa Dön