Hayvanat bahçesinden iki papağan anlaşmış ve kaçmaya karar vermişler. Kaçmak için uygun bir zaman kollamaya başlamışlar, günlerden bir gün hayvanat bahçesindeki görevlilerin ihmalini ve kapının açık bırakıldığını görünce bizim iki kafadar kafeslerinden çıkıp, kaçmışlar. Ancak maalesef hava çok soğuk ve yerde otuz santim kar varmış. Ağaçların dallarına konmuşlar, yerler karla kaplı olduğu için yerlerde yiyecek de bulamamışlar. Yiyecek yok, yerler karla kaplı ve hava çok soğukmuş. Bizim kafadarlar çok pişman olmuşlar, hâlbuki ilk kaçtıklarında özgürlük gibisi var mı diye seviniyorlarmış. Şimdi anlamışlar ki görevliler hava çok soğuk nasıl olsa bu kafadarlar kaçmaz diye kafesin kapısını açık bırakmışlarmış. Geri dönmek istemişler ancak arkadaşları başarısızlar, bir işi beceremeyip geri döndüler, diye gülerlerse diye de geri dönememişler. Arada bir olsun hürüz diye de teselli olmaya çalışıyorlarmış.
Diğer kuşlardan yiyecek isteyecek olmuşlar ama bu soğukta kimse yuvalarından çıkmıyorlarmış. O sırada kargaları görmüşler, biz aç kaldık yiyeceğimiz yok nasıl bulunur bilmeyiz, bize azıcık yiyecek verir misiniz diyecek olmuşlar, kargalar, git kardeşim işinize biz bu soğukta kendimize yiyecek bulamıyoruz size nasıl verelim demişler. Kargalar, sizin ne işiniz var bu mevsimde seyahate çıkılır mı? Diye sormuş, papağanlar ise biz firariyiz, hayvanat bahçesinden kaçtık, özgür olmak istedik ve havaların bu kadar kötü olduğunu düşünemedik demişler. Kimseyi, hiçbir kuşu göremedik, o yüzden sizden yardım istedik demişler.
Kargalar yaz olsa idi yardım ederdik, bu kış mevsiminde biz ne yapabiliriz ki ancak topladıklarımız bize yetiyor, siz hep sıcak yuvalarınızda oturup hazır yemeye alışmışsınız, demiş. Biz kargalar güne çok erken başlarız önce kakamızı yeriz ondan sonra da yiyecek aramaya çıkarız. Siz önce sığınacak bir yer bulun demişler. Sonra yiyecek arayalım birlikte. Papağanlar sığınacak bir yer bulduktan sonra kargalara takılmışlar, kargalar bakmış çocuğun biri elinde bir poşet içinde ekmek, bisküviler giderken, poşeti yere koymuş ve kartopu oynamaya başlamışlar. Kargalar papağanlara bakın su poşete yaklaşıp içinden yiyecek alacağız sonra da kaçacağız demişler. Papağanlar ya bizi görürde yakalamak isterse çocuk deyince kargalar bu sizin sıcak evinizde hazır gelenleri yemeye benzemez, hürriyetin bir bedeli vardır. Madem hür olmak istiyorsunuz bu bedeli ödeyeceksiniz demişler. Hürsen emek harcayıp kendi kısmetini kendin bulacaksın demişler.