İlhan Ustaya

Elli iki tane iskambil kâğıdıyla oynandı. Çalınan kâğıt olmadı.

yazı resim

Elli iki tane iskambil kâğıdıyla oynandı. Çalınan kâğıt olmadı.

Kız gibi arabaları kullanan yakışıklıydı. Oto Sanayi sitelerinde geçti hayat, hayalleriyse fırtınaya tutuldu. Haksızlığa karşı elinden isyan bayrağını indirmedi. Hayat çok çekilecekti torbanın içindeyse sevdaları ve umutları vardı.

Sözleri hep kısa oldu. Laf yerinede dolandırdığı, tamirden sonra düzelttiği arabalar oldu. Şarkılar döküldü dudaklarından, kimi zamanda küfürler. Ama her ikisi de yerli yerindeydi. Yakıştı.

Dünya durmadan dönüp dururken, dünyanın dönmesine özenip dönenler de oldu. O ise dönmedi ve onurlu davrandı. Oğlunun adı da Onur oldu. Dalga dümenlerin dolu olduğu hayatın içinde, birçok bozuk motorlarla uğraşıp durdu. Kendisi bozulmadı.

Siyah olan emeğinin ellerine, yüreğinin beyazlığı eşlik etti.

Yıllar geçti.

İkibin bir yılında en zor maçlarından biri için sahaya çıktı. Son dokuz yılının, her bir yılı on dakika yerine sayıldı. Mücadele etti. Çabaladı. Direndi. Bir anlığına da olsa ofsayda düştüğü sanıldı. Oysa kalkan ofsayt bayrağı hatalıydı.
Maçın bittiğini ilan eden son düdük çalındığın da Başı dimdikti.

Seyircilerden hak ettiği alkışları aldı.

Gerideyse

Bozuk olmaya devam eden düzen, İlhan ustasız kaldı.

Canım ağabeyim.

Nur içinde yat. Mekânın cennet olsun.

04.05.2010 Salı

Yorumlar

Başa Dön