İsimsiz...

bu kaçıncı dünyaya gelişim saymadım. ölümüm yine elinden olacak bir kadının.

yazı resim

bir hatayattan uyanıyorum. bir avuç rüya çalabildim ancak, o da başkalarının. korkunun faydası hakkında bir seminere de katıldım, yalancılar.. gidiyor işte, tutabildiklerim ancak parçaları olacak, acı verecek bu sefer de ona eksik yanları. şimdi karşımda uyuyor, kimbilir, belki de benim getirdiklerimi arıyordur.

mevsim afaroz kokuyor. çıkıyorum ağır ağır hayatından. bahar yine ters tepti, galiba benim yaşama alerjim var. burnumdan girmiyor işte tazelikler, içimde açan çiçeklerimi talan etti arılar. arılar parça parça götürüyor sevgilerimi.

bu kaçıncı dünyaya gelişim saymadım. ölümüm yine elinden olacak bir kadının.

bir mızıkacı çocuktu zaman. sustuğunda sen gidiyordun, ya da varlığında ben olmuyordum. çocuk her nota kaçırdığında bir tekliyorduk, şarkı değiştiğinde suscaz. hayret ki ne bir gam var hayatımızda ne ritm.

bir demir parçasının içine hapsolmuş kıvılcımların saçılması gibiydi gidişin, aniden ve derinden. toplasam değmez dişe, çarpsan ben sığamam. her giden bir çıkarma bırakıyor geride. eşitlik yok, kazanan hayat.

bir bölme işlemiydik aslında. bölen sen, bölüm ben, kalan hatıralar, aramızda kalın çizgiler.. haneme her yazılanla büyüdüğümü sanıyorsan yanılıyorsun. ben aslında seni çoğaltıyorum. ya da sen beni zaltıyorsun.
izafiyet, farketmez.

senden kalan birkaç satırın çıtırdamasıydı artık alacağım hayattan. ardıma baktığımda görebileceğim bir tabloydu belki mutluluğun, altında başka bir
imza olan.

ben gözleri duman, bakakalan ardından,
sen sevdana yelken açan,
bihaber acılarımdan...

Başa Dön