bir yaz akşamı sarıldım sımsıcak kollarına istanbulun
martıların arsızlar sofrasında doyumsuz arzuları
halicin mavi sularında çığlık çığlık feryatları
araba vapurundan duman duman yükselen
kara bulutlar umrumda değil
nargilenin cam kavonozdan gelen hoşurtulu sesi
galata köprüsünün oltalarına takılmış
üç beş mezgit ile çinekopun
su kovasındaki son dansı
geçen tranvayın gürültüsünde
kaybolan umutları gibi
gecenin soluğunda
sahipsiz iskele direklerine vuran dalgalar gibi
koca şehir istanbulun
mahçup gözleri yüzümü okşarken
bilmem neden ufkun sonsuzluğuna daldım
masamda aşina gecelerden kalan
kırmızı şarabımı yudumlarken
bilmem kaçıncı yıldızın kapısını çaldım
çırılçıplak akşamın
son kadehini de şerefine kaldırırken
istanbulun dar sokaklarında kaybolan gençliğim
yüksek kaldırımda seni kucakladım
sarıldım sımsıcak kollarına istanbulun...
