Yaralıydım...Yorgundum... Çok ama çok yıpranmıştım... Sonsuzluğun içinde sonların yüküyle,deli gibi aşkların içinde aşksızlığın ağırlığıyla boynum bükülmüştü...Yolumdan geçen onca güzel yolcudan hiç birisi ben kalıyorum dememişti... Hepsi dokunup dokunup yüreğime gitmişti...Gülüp geçiyordu her biri küçücük yüreğimden taşan sevgilere... son acımı da yaşarken delicesine kan kaybede gözyaşı döke döke,o kapkaranlık gecenin sabahına doğru bir başka aydınlanmaya başladı gökyüzü.. Bir başka pembeleşti,ağır ağır, renklerine doyura doyura....Ben yine aldanmalar yaşarken insanlar da benle aldanırken, bir umuttur diyerek saldırdığım tuşlardan aldığım komik cevaplarla gülerken,bir gözkırpması ile hayatımın değişeceğinden habersiz öylece sabahın doğuşunu izliyordum... Ama artık sadece gülüyordum, alay ediyordum yazılanlarla çizilenlerle,birisi vardı paylaştığım iki üç satır,ama o da dosttu... Dosttan yar olmaz ya hani... Ben acaba olur mu diye onu anlamaya çalışırken, o yüzlerce teşebbüsten farksız bir tanesi olan gözkırpması ile hayatımın cennete döneceğinden habersiz aklımdaki binlerce soru işaretiyle o geceyi, sabahın dansını izler vaziyette gündüz etmiştim.....
O kadar özel bir ruh ile bir şekilde iletişim kurduğumdan habersizdim...
Yavaş yavaş tok tuşların tok sesleriyle paylaşmaya başladık hayatımızı... Onda farklı birşey vardı.. Bende merak uyandıran ve bir o kadar da güven veren bir hava vardı... Sanki talihimin artık yüzüme gülmeye başladığını hissedercesine olumlu ve huzurluydum 2 gündür.. Onu görmek istedim hiç istemediğim kadar... Geldi ve beni evimin aşağısından tereddütlü şekilde bekler vaziyetteyken aldı götürdü... Bilmiyordum ki o saniyeye kadar aslında o beni yepyeni bir hayata götürücek olan insandı... Evimi yeni evimi kuracağım insandı...Kapısını açtığım ve arabaya girdiğim anda bütün kaderimin değiştiğinden habersiz o gülümser tatlı eşsiz ifadeye karşı sıcaklık aktı içimden... İşin tatlı noktalarından birisi bütün bu gelişmelere hayatımda en sevdiğim kadın olan annem şahit oluyordu aynı saniyelerde, onunla internetten birisiyle konuştuğumu ve tanışmayı da düşündüğümü paylaşmıştım ve bizzat o beni Çengelköye kadar indirmişti o gece ve ben bu yeni insanla yeni bir hayata adım atarken o arkalardan bir yerden bunu izlemişti.. Anne yüreği işte her an her şekilde çocuğunu düşünür,ona önem verir,güvende olup olmadığını bilmek ister...İşte öyle başladı serüvenimiz....Çok klasiktir bu tabir ama mecburen kullanmak zorundayım “Film gibi yani” ...
Bu işin başlangıcı oldu..
Gelişimini de paylaşıcam en kısa zamanda...
Saygılarımla Sihem TACHOULİ USTA