İzan Mizan

yazı resimYZ

Bir serencamı aşikardı
İttifakı şuhudla
Hal eyledim yolumu
Acep sinsi ayrılık
Geri kor da
Yolar mı ola
Kırılmazken kanadımı kolumu

Denge diyeyim de izanı
Yol eylemez değilim fizanı
Seni duyarım
Bu azabı ruhla çekseler de refe
Bir izanın bir nizamın
Kefe ile yine bir kefe
Araya girenle görünmez mizanın
Şu tazammumla muntazamın
Boşluğu dolar
Sağında tefe solunda efe
Ne ki bilinmez
Kim kiminle çıkar o muazzam, azabı refe

Yaprak dökmüş güz gülleri gibisin
Ne eğersin yalçına uzar başını
Dağını mı tüketti ki
Zilletine şükürle
İkrama sayarsın ekmeğini aşını

İnsan miraslı farikanla
Sen bir ihramı sukutta
Kalk dendiğinde o hal ile
Peşinde olunmağa değersin

İçseli terennümü yudumlarda
Bir hışım gibi geçenle
Zıpkın gibi eyeri üzerinde atlı
Oldu ki tökezledi kanatlı
Say ki yeltenmesi kadar yok tatlı

Yokuşa sararsan
Geçtiğin yola etme ihanet
Kirli dediğin giyinişle sonlar
Yeni bir başlangıç gibi
İnişe çevrildiğinde
İlk karşılaşacağın onlar

Üslenmişsin bir serencamı
Ya bir ayrılık ver
Nefretini duyup ta
Kamı etrafla sıyrıl
Ya nefretinle ol
Etrafını sarma
Peşe sarmıştır duyguyu
Gün gelir, gün gider günü arama
O yetişir belki zamanı şuhudla

15.07.2019

Serencam: Sonu. Sonu olmak. Sonunda olmak. Başa gelen durum
İttifak: anlaşmak karar vermek, birleşmek, birlikte olmak
Şuhud: Zamana tanıklık etmek/ ...den beri olup biteni bilmek
İzan: Anlayış. kavrayış
Fizan: Dünya üzerinde gidilebilcek en uzak yer. Fas'ın Fizan şehri.
Nizam: Düzen
Kefe: Kollu terazinin kiloğram konan bir gözüne karşı yük konan diğer göz ile gözlerden her biri.
Mizan: Ölçüye vurma eylemi.
Ref: Yükseltme, kaldırma
Tazammum: Kapsayan içine alan. Zarar görmüş. Az zarar görmüş.
Tökezlemek: Ayağın yere sürçmesiyle sendelemek, yere takılmakla yıkılıp yuvarlanmak. Engellenmek
İhramı sukut: Vesveselerden sıyrılmak
Farika: Fark, ayırmak, sayfa ayracı

Terennüm: Güzel şekilde alçak sesle şarkı söyleme (ötme). Anlatma ifade etme. sindirme.

Yorumlar

Başa Dön