-şişşt bana bak
-bana mı sesleniyorsun
-burada bizden başka biri var mı ?
-ne var ?
-bizi ne zaman dolaba kaldırırlar
-ne bilim ben… niye sordun ?
-leş gibi kokmaya başladım… sen koku almıyon mu ?
-yok…
-niye ?... senin ne özelliğin var.
-Geçen öğrenciler burnumu incelemek için kurcaladılar, ondan beri koku almıyorum.
-Ya bu talebelere de uyuz olmaya başladım. İndirdin dolaptan kestin, kurcaladın, kaldır yerine değil mi ? hayır, sağımı solumu elliyolar zoruma gitmiyo da böyle çöp gibi yolun ortasına bırakıyolar ona sinir oluyom
-Eee alışacaksın böyle şeylere
Sessizlik…
-seni nerden getirdiler buraya
-mezarlık
-hadi ordan be !
-niye şaşırdın ?
-yani ne bilim, mezarı eşip adam getirdiklerini ilk defa duyuyorum
-mezar eştiklerini kim söyledi
-sen !
-ben öyle bi şey demedim
-ya ?
-mezarlıkta buldular beni, şarabı fazla kaçırmışım… bünye kaldırmıyo biliyon mu şarabı… dedim ben ama içmeyelim şu boku diye… dinlemediler ki
-kim ?
-kayıkçı Rüstem’le, Sadık abi
-sonra ne oldu ?
-ne olucak işte içtik sekiz şişe köpek öldüren sonra mort… hayır bide köpek öldüren diyolar bok köpek öldürüyo, gönderdi işte bizi eşek cennetine
-dikkatli olmak lazım
-sen nasıl geldin buraya
-trafik kazası
-eee ailen felan yok muydu
-yok
-yalnız bi adam niye trafik kazası yapar hiç anlamam
-ben yapmadım zaten, yani benimle bi ilgisi yok kazanın
-e nasıl oldu peki
-ben yolun kenarında kağıt topluyordum, kamyoncuda demek ki yollar dar geldi geçerken beni emniyet şeridinde biçti…
-vay anasını be… e façan bozulmadı mı… kamyon çarptı diyosun
-yok kamyon çarpmadı, yan aynası kafama çarptı… beyin kanaması
-seninki de benden aşağı değilmiş…
Sessizlik
-off canım sıkılıyo… dolaba kaldırsalar da yatsak biraz ya…
-e şimdi de yatmıyormusun
-yatıyorum da ışık rahatsız ediyo hem sonra ilaç kokusu tutar beni
-bi şey olmaz alışırsın
-seni bu güne kadar kaç derste kullandılar
-bilmiyorum ki
-kesilmeyen yerin var…
-var
-sahi mi ? neren ?
-kıçım…
-e oraya da dokunmazlar artık
-sen öyle san
-sahi adamın götünü de kesiyorlar mı ?
-bi kaç gün önce burada bi İbrahim abi vardı öğrencilere basur ameliyatını göstermek için kullandılar adamı, sonra da işi bitti diye kimsesizler mezarlığına… iyi adamdı… o diil adam altı yedi parça götürdüler mezara
-vay anam vaay… desene gitti bizim dübür
-ee burada öyle
-neyse artık, canlımızın kimseye bi faydası olmadı bari cesedimizden bi kaç talebe faydalansın
-bizimde tek avuntumuz o zaten
Sessizlik
-birileri geliyor galiba
-yok hemşire o, ara sıra kontrol eder buraları
-tabi kalkıp kaçıcaz ya ondandır.
-Neyse artık yatalım, yarın kardiyoloji öğrencileri gelicek kalbimi felan deşerler şimdi dinlenim şimdiden biraz…
-Doğru söylüyosun… abi bişi sorucam benim yarın programda ne var haberin var mı ?
-Var…
-Vallaha mı ? nedir abi… yahu bu uzmanlara uyuz oluyorum yanımda hiç bişi konuşmuyorlar, söylesene abi nedir yarın bizim program
-Üroloji
-Abi ne diyorsun… mahrem yerlerimi mi kurcalicaklar… aman başıma gelenler… eyvah olsun…