başka yerlerde olmalıydı
filiz veren, ince gövdeli
zarif kavak bedenim.
başka yerlerde sevgili olmalıydım toprakla
tutunabilmeliydim ona
damarlarımla sıkı sıkıya.
başka yerlerde filizlenmeliydim
yaprak açıp, kanat germeliydim;
sonra büyük, daha büyük
güneşi tutacak kadar büyük
çok koyu gölgeler yapmalıydım
bunaltıcı, yakıcı sıcaklarda
başka başka insanlara, başka yerlerde.
ve baharda yemyeşil yapraklarımı
bir sonbahar mevsiminde sarartmalıydım
başka kavaklar gibi
ama başka yerlerde.
başka yerlerde savrulmalıydı yapraklarım
bir sonbahar gecesinde ağlayışlarım
başka yerlerde...
