Kayıplıktan Kuş Olup Uçmaya

Bekliyorum, ne gelen var ne giden ne de bir ses. Bir duman gibi içime çökmesini bekliyorum karanlık bedenimdeki acıların, savrulmak istercesine rüzgara karşı kül misali kuş olup uçmak istiyorum aydınlık maviliğe…

yazı resim

Kayıp zamanları geri getirmeye çalışıyor sanki minik yüreğim, kaybedilen savaşlardaki sitem gibi homurdanıp duruyor küçük kafesinde. Sanki bedenimi parçalayıp oradan çıkmak istiyormuşçasına çırpınıp duruyor ve ben; bu çırpınışları duymama rağmen elimden bir şey gelmiyor, bir şey yapamıyorum.Nefesim kesiliyor adeta o sarsıntılar içinde, renklerimi değiştiriyorum, aynalara bakıyorum, ama sonuç hep aynı: kocaman bir boşluk. Renklerim değiştiğinde bittiğini sanıyorum kasırgaların, ılık meltemlere terk etti yerini diyorum ve daha cümlem uçmadan hayalimden gökyüzüne, bir artçı şok daha geliyor…
Depremler dayanılmaz olduğunda bir şiir fırlatıyorum düşlerimin bittiği yere, sanki şiir deki kahraman gelip beni alacak gibi geliyor, kolunu uzatıp beni o dehlizin içinden bir balık kıvraklığında çıkartacağını hayal ediyorum, ama gelmiyor. O hiçbir şeylikten, hiçbir zaman çıkamamak korkusu yerine, kurtarılmamanın acısı saplanıyor gümüş bir hançer gibi bu defa kalbime.
Bekliyorum, ne gelen var ne giden ne de bir ses. Bir duman gibi içime çökmesini bekliyorum karanlık bedenimdeki acıların, savrulmak istercesine rüzgara karşı kül misali kuş olup uçmak istiyorum aydınlık maviliğe…

Başa Dön