Ülkemin Başbakanı geçen gün Londrada Tvlerde sert bir ses tonuyla şöyle bir açıklama yaptı.Türkiyede 170 bin Ermeni var bunun 100 bini kaçak işçi, gerekirse hepsini sınır dışı ederiz Bu açıklama hoşuma gitmişti. Taviz vermeyen bir duruş ve siyasi resti çeken bir liderin dik duruşuydu. Ama bir de madalyonun diğer yüzü vardı.
Kaçak Ermeni işçiler, 2000 yılından bu yana Türkiye ve Ermenistan arasındaki her çıkan siyasi krizde kendilerini tartışmanın ortasında buldu. Ermeni Soykırım iddiaları ne zaman gündeme gelse, birileri onların sınır dışı edilmesi önerisinde bulunmuştur..
Şimdi bu açıklama sonrası aklıma takılan şu soru oldu:
Mademki,
Türkiyede 170 bin Ermeni var ve bu sayının 100 bini kaçak işte çalışmakta
Kaçak işçi çalıştırmak bir suç değil mi?
Mademki,
Başbakanımız kaçak Ermeni işçilerinin sayısına kadar biliyor, neden daha önce onların hakkında yasal bir işlem başlatmadı?
Ve üçüncü sorum gelince kalemime yüreğim bir cızz etti. Çünkü ülkemin Tekel işçileri ve diğer işçilerin aldıkları maaşları düşünmeye başladım.
Ülkemdeki Türk işçileri neden her ay, dürüstçe devlete vergi ödüyor?
Bir işçi brüt askeri maaşı 729 TL dır. Aylık net eline geçen ise bu rakam değil, 576,57 TL kesilerek eline geçmektedir. Kesintiler sadece vergi ve miktarı 152,43TL.
Şimdi gelin birlikte bir hesap yapıp bu işin yasal mı değil mi bir düşünelim. Gerçi sayısal bir zekâya sahip değilim, bu nedenle hata yapabilirim, benim kalemimi hoşgörün lütfen.
Şimdi az önce 100 bin kaçak Ermeni işçinin maaşlarını kaçak aldıklarından, vergi de ödemezler değil mi?
Asgari Ücretli Ermeni İşçi: 100X729= 729.000 TL.
Devlete Ödemesi Gereken Vergi: 152.43×100= 152.43.000 TL.
Bu gelir vergisi devlet için büyük bir kayıp. Cezalarını yazmadım bile
Bile bile lades, denir bunun adına. Yürütme organı yasalar önünde eşit hak dağıtmalı ve devleti bilerek zarara uğratan kişileri ülkemin Başbakanı yasalar ve halkın önünde açıkça suç işleyenlerden hesap sormalı.
Ülkemde ezilen ve kaybeden Tekel işçileri, kazanan da kaçak Ermeni İşçisi olmamalıdır.
Adalet Mülkün Temeli değil midir?
Emine Pişiren/Edremit Akçay
20.Mart.2010