Kırmızı araba

Annem alelacele üstümü değiştiriyor, ben dışarıdan gelen araba kornalarıyla, arkadaşlarımın çığlıklarını duydukça telaşlanıyordum.

yazı resim

Annem alelacele üstümü değiştiriyor, ben dışarıdan gelen araba kornalarıyla, arkadaşlarımın çığlıklarını duydukça telaşlanıyordum. Annemin beni güzelleştirme çabalarından sıkılmış, kendimi biran önce sokağa atmak istiyordum. Bugün büyük geniş bahçelerinden çıkmadığımız Veysel'in sünneti vardı. Rengarek sıraya dizilmiş arabalar, bizi gezdirmek için bekliyordu. Neredeyse tüm arkadaşlarım burdaydı, ama onlarla şakalaşacak durumda değildim, çünkü gözüme kestirdiğim en öndeki kırmızı arabaya binmek istiyordum.

Alkışlarla Veysel aramızdan geçerek kırmızı arabaya, şoförün yanına oturunca, Veysel'in babası "Gidiyoruz, herkes binsin!" diye bağırdı. Bu sesle bütün arkadaşlarım rakibim olmuş, önüme geleni itip kakarak kırmızı arabaya ulaşmaya çalışıyordum. Fakat geç kalmış, dolduğunu görünce, benim gibi dışarıda kalanlarla arkadaki diğer arabaya hücum etmiştik. Nasıl bu kadar çabuk dolabiliyor ve ben neden yetişemiyordum? "Tamam doldu!" denildikçe diğer arabalara seyirttim, ancak hiçbirine binemiyordum. Dilim dışarıda en son arabaya ok gibi fırladım... Tanrım, dışarıda bir tek ben kaldım, bir tek ben binemedim...

Arkadaşlarımın kuş cıvıltılarını duyuyor, elleri kafaları camdan sarkmış, birbirlerine laf atıp şakalaşıyorlar, bense bir duvarın kenarına sinmiş onları izliyordum. Önce kırmızı sonra diğer arabalar yavaş yavaş, kornalarını öttüre öttüre kalktılar. En arkadaki araba da gözden kayboluca, Veysel'in babası derin bir nefes verip, yüzünde gülümsemeyle arkasını döndüğünde göz göze geldik. Yüzü değişti, eğildi ve "Sen neden binmedin?" diye sordu. Mırıltı halinde "Canım istemedi," diyebildim.

Başa Dön