BİR ÖYKÜ
o tanıdık koku
sarmaşık gibi sardı bedenini birden
tek kalmanın garip hüznü sığmadı odasına..
yol yol aktı gitti ona doğru
kaldırım taşlarına ayağı takılmadan düşleri..
bir çay molası bile vermeden..
gelişleri hatırladı birden..
bir ileri iki geri dönüşleri..
yaşamın nasırlarına tutunan adımları....
bir tutam saçı okşamak için kavruluşları..
sessiz ve görüntüsüz
cıplak...
gider.. gider..
istemeden arkasına saçarak buğday taneleri..
döner..