Yağmur damlası mı düştü gözüne;
Niye ıslak, ıslak baktın küçüğüm?
Şeker kaymak bal mı küstü sözüne;
Dil vurup sinemi yaktın küçüğüm?
Azrail canımı gelip almadan;
Yaşamak isterim sensiz kalmadan.
Pürneşe içine beni salmadan;
Çakmağı üstüme çaktın küçüğüm.
Dağların başında deli yel gibi,
Uzaktan esersin sanki el gibi.
Mavi denizlere akan sel gibi:
Çağlayıp gönlüme aktın küçüğüm.
Sevgini söylerken sözün aması;
Bu sevdanın dikiş tutmaz yaması.
Deldi şu bağrımı dilin kaması:
Vurup ciğerime kaktın küçüğüm.
Feyzi’yim söyledim seni anınca,
Ferman dinlemiyor yürek yanınca.
Bir buse almaya geldim sanınca:
Al yanağa gül mü taktın küçüğüm?
10 Temmuz 08 / Ank.