Küçük Çocuk, Kahin Adam ve Sustalım

bir düş yoruldu yıldızlar kaydı mevsim sustu / sustalımın gözlerinde ağladı bir çocuk kafesine kondu...

yazı resim

inceden bir akşamdır bu sonbahara
kahin bir adamın cebinde buruşmuş
volta yalnızlıklara...

ağır vuslatlar geçerken meysiz kadehlerde
sustalım hep suskun çıktı bir çocuğun gözlerinden elleri üşür
öldüm koynuma sevdiğim gökyüzü veresiye
düştüm kandırılmış defterlerin arka kapağından
bir düş yoruldu yıldızlar kaydı mevsim sustu
sustalımın gözlerinde ağladı bir çocuk kafesine kondu...

eski bir mektup zulasında parmaklıklar izi kalmış
şiirinde bir anadolu denizi avluya çalmış
kahrında yastıkaltı güvercinler kanser
öksürürken kini bin para avucunda
soyundum kırıldı on yedi yaşımda ıslak resimler
her sevgi değildi bu küçük bir ağaç kadar
kendineydi sonbaharı erken
sustalım hep suskun alacakaranlık tan yeri
kökünden kestiler ki ıhlamurumu, koptu dünyanın bam teli

inceden bir akşamdır bu sonbahara
kahin bir adamın cebinde buruşmuş
ayıp yataklara...

boşluk bir sokak akarken sabaha
köşesine küfürler sıkıştırılmış bir istanbul korkusu
güzel kadındı hep yontardı elleri ince bardağı
kırmızısı yanardı dudaklarında adamlar yabancı
bir kadeh ikram damarlarında günah yanıkları
sonrası bir mendil, bir sigara belki sabah
kim duyduysa avuçlarında terler yüzüne şeytan
acıydı tarih atmak köşesine o kadının
vurmuştu bir kadeh, sustalım suskun
gözleri parladı çocuğun kasıkları yangın...

saat başı düdükler yolculuk anıları memleket
gidilmemiş bir kaç yer ucundan tutulmuş bilet
öldüm kan çığlıkları belki bir gemiden
azdırılmış hayatlar çıkardım bu ilk sonbahar
akşamlarında açan çiçekti sevgilim
öpüşsek kızarır mıydı kimbilir utangaç evciliklere
sustalım hep suskun ucunda kırmızı gözler
öldüm yatağımda hala savaşan öksürükler...

Başa Dön