KULLANILDINIZ VE BİTTİNİZ
Sen ey, yüzkarası derdim benim;
Keklik duruşlu korucu!..
Halkını tuzağa çeken kuş;
Yaktın şimdi Mardin’imizi!..
Doldurdun bağrımızı, düşman kurşunlarıyla..
Ne ettin de bu kadar oyuna gelebildin?
Ne töremizde yeri var, ne dinimizde izi;
Kahrettiniz ulan; bu alçaklığınızla bizi!
Bir vahşeti yaşattınız ki Mardin’ de; yoktur eşi
Milletin bağrına saldınız 44 canlı ateşi…
Vurdunuz; büyük- küçük; kız- kızanıyla herkesi!..
Zanqırt’a “Bilge” diyenlere uydunuz;
Sizleri böyle kişiliksiz mi ürettiler?!
Mazlum Kürt halkının başına bela ettiler?!..
Belki kime maşa olduğunuzu, hala bilemediniz;
Eseriniz olan bu vahşeti seyrederken siz;
Habersizmiş gibi, nasıl pişkince durabildiniz?
Koçgiri’ de, Zilan’ da, Dersim’ de lâl eden;
Ölümü yaşatanların ruhuna mı büründünüz?!
Vahşete yar olup, Mardin’de barbar oldunuz!..
Tarihinden böyle mi ders çıkarmışsın;
Hep düşmanlarını dost bellemişsin!.
İçselleştirmişsin kendindeki ihaneti;
Kendini tüketerek bitirmişsin!..
Dün zalimleri izleyen sendin;
Bugün düşmanın yerine geçmişsin…
Neyin “korucu” susun sen; düzenin günah keçisi!..
Sanki seni, bu düzende koruyan vardı (!)
Sen ki, o “kral çıplak” figüranı ahmak adi;
Seni doğuran sistem bile seni hiç sahiplenmedi;
Bu vahşete kim sahip çıkabilir ki şimdi; yandınız…
Son kullanma tarihiniz buydu; kullanıldınız ve bittiniz!
M.Nazım Güler- 10.05.2009 ] ]