"Kuzucuk Köyü"nde Sabah Kahvesi

Küçük, temiz ve şirin bir yer Barışın Yeri. Burasını, belediye açmış. Hakan, Ben çalıştırıyorum burasını diyor. Genelde hafta sonları hizmet veriyorum. Sabah erkenden gelip açıyorum. Erkenci müşterilerim var. Gelip kahve içerler. Döner veya kebap yerler. Öğleye doğru da kapatırım diyor

yazı resimYZ

Pazar günleri kızımın keman dersleri için Kuzucuk Köyüne gidiyorum. Ders, yarım saat sürüyor. Kızım Grade sınavlarına hazırlanıyor. Grade, İngilterenin ABRSMnin düzenlediği Enstrüman seviye sınavı.
Kızımın çalışması, yaklaşık 35 dakika sürüyor. Bu süre içinde de ben Kuzucuk Köyü içinde yol kenarına portatif olarak kurulmuş Barışın Yeri adlı mekâna gidiyorum. Burada döner, kebap, kahve, çay ve çeşitli içecekler bulunuyor.
Genç bir arkadaş çalıştırıyor burayı. Onunla adaşız. Onun da adı Hakan. Selam verip oturuyorum. Yan tarafa büyük bir şemsiye ile de gölgelik yapmış. Küçük bir masa ile birkaç sandalye koymuş. Asıl mekân ön kısmı. Masalar ve sandalyeler burada. Bir restaurant ve cafe görünümü var.
Hakan, hoşsohbet bir arkadaş. Kendimi tanıtıyorum. Sade bir kahve söylüyorum. Biraz sonra bol köpüklü, tadı hoş, güzel bir kahve geliyor önüme. Tabii yanında bir bardak su var. Alışkanlık yapmışız bir defa, sudan bir iki damla kahveye döküp yudumluyorum. Gerçekten nefis bir kahve. Hem tadı, hem de görüntüsü mükemmel
Bu arada gelenler oluyor. Ya köylü gençler, ya da yoldan gelip geçen müşteriler bunlar Araçlarıyla yolculuk yapanlar, kısa bir mola veriyor burada. Kimileri kahve içiyor, kimileri döner ısmarlıyor. Köylüler için de özlenen bir mekân burası
Küçük, temiz ve şirin bir yer Barışın Yeri. Burasını, belediye açmış. Hakan, Ben çalıştırıyorum burasını diyor. Genelde hafta sonları hizmet veriyorum. Sabah erkenden gelip açıyorum. Erkenci müşterilerim var. Gelip kahve içerler. Döner veya kebap yerler. Öğleye doğru da kapatırım diyor
Hakan, titiz, temiz bir genç. Dürüstlüğü ve doğruluğu her halinden anlaşılıyor. Aynı zamanda konuşkan biri de... Belli ki işini severek yapıyor.
Asıl işi bu değilmiş. DAÜde çalışıyormuş. Otobüs şoförüymüş. Hafta içi kendi işimdeyim. Hafta sonları da buradayım diyor. Masraflarım çıkıyor. Hem vakit geçiriyorum, hem de bölge halkına hizmet veriyorum. Yoldan gelip giden yolcular için de farklı oluyor. Biraz oturup soluklanma fırsatı buluyorlar. Kahve içip dinleniyorlar. diyor.
Hakan ile farklı bir konuda sohbet ediyoruz. Nereden açıldı bilmiyorum ama konumuz Adana oluyor. Gülerek: Adanayı çok iyi biliyorum diyor. Anlatmaya devam ediyor: Birkaç kez Adanaya gittim. Şu hikayeyi anlatırlar hep. Çocukluğumdan beri hep duyduğum Yılan ile Kozanlı hikâyesini anlatıyor: Kozanlı ile bir yılanı aynı torbaya koymuşlar. Yılan, Kozanlı beni sokuyor, Kozanlı beni sokuyor diye bas bas bağırıyormuş... Düşün be Abi, yılan adamı değil, adam, yılanı sokuyor
Ben, gülüyorum. Bak, bu hikâyenin gerisi de var. Bu kadar olan kısmını genelde Kadirlililer anlatır. Burada bitirirler. Kozanlılar da bu hikâyenin devamını anlatırlar: Yılan, Kozanlı kendisini sokuyor diye torbadan çıkıp kaçmış. Ama bir de bakmış ki Kadirlili geliyor. Yılan Eyvah, Kadirlili geliyor! diyerek Kozanlının olduğu torbaya geri girmiş
Gülüşüyoruz. Yani Kıbrısta Kuzucukta bir cafede, Kıbrıslı biri ile Kadirli-Kozanlı Hikâyesini konuşacağımız hiç aklıma gelmezdi. 40 yıldan fazla bir süre bu hikâyeleri dinlemiştim hep. Hakana diğer Kadirli Kozanlı hikâyelerinden anlattım. Onlara da güldük. Bu konuda anlatılan o kadar çok hikaye vardı ki anlatmakla bitmezdi
Kahve içimi sonrası vaktim doluyor. İki adaşın, Kadirli-Kozanlı sohbeti sona eriyor. Çok güzel bir sohbetin ardından kalkıp kızımı almaya gidiyorum
Eğer Hafta sonları yolunuz Kuzucuk Köyüne düşerse, hemen yol üstünde bulunan Barışın Yeri adlı mekâna uğrayın. İster kahve için, isterseniz kebap yiyin. Hiç pişman olmayacaksınız. Güzel bir sohbetten sonra kendinizi dinlenmiş hissedeceksiniz. Belki de hiç unutamayacağınız bir hafta sonu yaşamış olacaksınız

Başa Dön