Lütfen, Marifete İltifat Edin,

SHÇEK Konya İl Müdürlüğü 2003-2005 tarihleri arası yaptığı faaliyetleri rapor haline getirmiş. Gördük, buna karşın birileri konuyu siyasi platformlarda kişisel proplem haline dönüştürerek yıpratma çabası için girmekteler...

yazı resim

]

Lütfen, Marifete İltifat edin!
Şehrin o kadar çok sorunu var ki, bu sorunların üstesinden gelmek için şehrin çocukları var güçleri ile çalışmaktadır. Bir müessese de işlerin nasıl yürüdüğünü bilmek herkese nasip olmaz. Çoğumuz, sunulan hizmeti görür, aldığımız hizmete göre bir değerlendirmede bulunuruz. Çoğumuzu da falan müessesede neler olmuş hiç ilgilendirmez. Ama birileri mutlaka ilgi duyacaktır. Burada bir yerinden tutup silkelemek isteyende olacak, bende bir tuğla koyabilir miyim kaygısını duyanda…
Şehrimizde Konya İl Sağlık Hizmetler Müdürlüğü var. Halen başında da Mustafa Gürbüz. Bir vesile ile makamında ziyaret ettik. Bu arada kurumun işleyişi hakkında merak giderici birkaç soru sorduk. İyi ki de sormuşuz. Mustafa Gürbüz, samimi bir yüz ifadesi ile yaptıkları faaliyetlerle ilgili hazırlattığı (öncesi ve sonrası) CD’yi göstermek için izin istedi ve önce CD’yi izledik. 2003’den 2005’e kadar geçen sürede SHÇEK’ ye aktarılan bütçe, halkında katkıları eklenerek kullanılmış ve yıllardır ilk yapıldığı gibi kalan binalar, fiziki ortamlar elden geçirilmiş ve günün şartlarına göre ARENA programına malzeme olmayacak kadar güzel çalışmalar gerçekleştirilmiş. Bunların bir kısmı tabiî ki halkında gözünden kaçmamaktadır.
Şahsım adına söyleyeyim ki, 1997–98; iki yıl Çocuk Esirgeme Kurumunun yolu üzerinde kirada oturduğum için çok iyi hatırlıyorum. Binanın sıvaları dökülmüş, bahçesinin orasında burasında çeşitli atıntılar dururdu. Bunları gördükçe içerinin hali nasıldır ki diye hayıflanırdım. O günün yöneticiler belki de bu tür problemleri hemen çözmek istemişlerdir lakin bürokrasinin çarkı dönmemiştir diye düşünüyorum. Ama son zamanlarda hemen ADSE Zafer karşısındaki Kız Yetiştirme Yurdu binasının ve bahçe düzenlemesinin yapıldığına bütün Konya şahit.
Cami avlusuna bırakılır bir çocuk, sabah camisine gidenler bulurlar. Annesi açlıktan mı, namustan mı, annelik duygusu olmadığından mı bilinmez! Terk eder. Çocuk doğruca Mustafa Gürbüze getirilir. O halen 423 çocuğun manevi babası konumundadır. Onları her anışında yüreğinin şefkat ve merhametle çarptığını görmemek için art niyetli olmak lazım. Ben kişilerde bazı konularda liyakat aranacaksa bunun yazılı imtihanlar sonucu değil mübaşeret ilişkilerdeki yeteneğini sorgulamak suretiyle aranmalı derim. 423 Çocuğumuza asıl sahipleri sahip olamamışlar ve devlet adına bu gün Mustafa Gürbüz sahip çıkmışsa buna karşılık siyasi kaygılardan dolayı uçtu, kaçtı muhabbeti yapıp insanların hizmet heyecanını söndürmemek lazım. İnsaf dairesi içinde kalarak her türlü eleştirinin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Fakat ‘14.10.2005 itibari ile Ankara’dan kimse aramıyor. Zannederim Ankara’da durumun farkına vardı’ sözlerini söylerken çehresinde oluşan hüznü tarif etmek mümkün değil. Çünkü o hüzün gönül insanlarında ortaya çıkan bir hüzündür.

Yorumlar

Başa Dön