Mağara

Sonra bir ara benimle aynı kaderi paylaşan kişinin kim olduğunu öğrenmek istedim. Kimsin? diye tekrar sordum. Adımı söyledi. Soyadımı söyledi.

yazı resim

Saatlerdir bu mağarada sürünüyordum. Kayalar birbirine o kadar yakındı ki sırtım, bacaklarım taşlara sürtünüyordu ve her yerimde yaralar oluşuyordu. Durumu kötüleştiren sadece mağaranın darlığı değil, aynı zamanda karanlığıydı. Hiçbir şey görmüyordum, ellerimle yolu anlamaya çalışıyordum, bazen şansıma yol dümdüz oluyordu ama bazen de mağara ani bir dönüş yapıyor ve ben önümü görmediğim için başımı taşlara çarpıyordum. Sanırım tüm vücudumdan kanlar akıyordu ama artık yaralarımı hissedemiyordum.

Ne zaman buraya gelmiştim, ne zaman bu dar, bu karanlık mağarada ilerlemeye başlamıştım bilmiyordum. Gideceğim yolu göremediğim gibi geldiğim yolu da göremiyordum. Ama gene de şuursuzca ilerlemeye devam ediyordum. Belki bir çıkış yolu vardır diye düşünüyordum. Bir çıkış yolu olmalıydı buradan. Bu mağaranın bir sonu olmalıydı. İlerliyorum. Mağara giderek darlaşıyor. Eskiden kollarımı oynatabiliyordum şimdi ise sadece omuz hareketleriyle ve ayak bileğimi ileri geri oynatarak hareket edebiliyorum. İleride belki de burada tamamen sıkışıp kalacağım. Hiç bu kadar zor hareket etmemiştim. Sanırım sona yaklaşıyorum. İstediğim sona değil, korktuğum, inkar ettiğim, kaçınılmaz sona yaklaşıyorum...

Nefes sesleri duyuyorum , kendi nefesim değil, karşımda biri var sanki. Ellerimi uzatabildiğim kadar uzatıyorum. Bir şeylere değiyorum. Sanki birinin yüzünü elliyor gibi. Sonra biri de benim yüzümü ellemeye başlıyor. Kollarımız daracık alanda çarpışıyor. Karşımda biri var, canlı biri, bir insan belki de bir hayvan!
Kimsin? diye soruyorum Kimsin ? diye cevap veriyor. Bir insan, benim gibi biri! Aynı mağaradayız. Ne işin var burada? diye soruyorum, cevap vermiyor. Ne işin var burada? diye soruyor.
Saatlerdir burada ilerliyorum, geri dönmelisin arkada çıkış yok.
Dediklerimi tekrarlıyor.
Bana niye inanmıyorsun. Yok işte çıkış benim arkamda
Asıl benim geldiğim yerde çıkış yok. İleride çıkış olmalı, çekil de kurtulayım buradan'' Sinirlenmeye başlıyorum
Ben oraya geri dönmem. Çıkış yolu senin geldiğin yerde.
Geri gitmeyecektim ve eminim ki o da geri gitmeyecekti. Gitmedi de, saatlerce karanlık mağaranın bu en dar kısmında sıkışıp kaldık. Hiç konuşmadık. Kurtuluşumu engelleyen kişiyle konuşmak istemiyordum. Eminim o da böyle düşünüyordu. Sonra bir ara benimle aynı kaderi paylaşan kişinin kim olduğunu öğrenmek istedim. Kimsin? diye tekrar sordum. Adımı söyledi. Soyadımı söyledi. Kendimle karşı karşıyaydım ve bu mağarada sıkışıp kalmıştım.

Başa Dön