Maneviyattan Yoksun Kalmayın

ihtiyaç; insanoğlunun doğumu ile ölümü arasında geçirdiği süre içerisinde maddi manevi giderilmesi beklenen maduriyetlerinden ibarettir.

yazı resimYZ

MANEVİYATTAN YOKSUN KALMAYIN
İhtiyaç; insanoğlunun doğumu ile ölümü arasında geçirdiği süre
içerisinde maddi, manevi giderilmesi beklenen mağduriyetlerinden
ibarettir.
Nefes alan bir şahıs dememelidir ki; benim üzerinde yaşadığım bu
dünyada hiçbir şeye ihtiyacım yoktur.
Maddiyata ihtiyacı olmayabilir birçok insanın; fakat unutulmaması
lazım gelen en önemli şey, sevginin olmadığı yerde yaşamanın mümkünatı
yoktur.
Su içmeden, nefes almadan hayatta kalınabileceğinin düşünülmesinin de
yersiz bir fikir olduğu akıllardan çıkarılmaması gerekmektedir.
Maddi ihtiyaçlar giderilebilir; lakin manevi ihtiyaçlarımızı
sonlandırmak imkansız görülmektedir.
Bunun nedenini de insanların maddiyata vermekte olduğu önemi manevi
duygulara vermemesi olarak gösterebiliriz.
Unutulmaması icap eden bir durum daha var ki hiçbir zaman göz ardı
etmememiz gerekmektedir.
İnsanoğlu yaşadığı süre boyunca elindekilerin kıymetini bilmez,
savurganlığı elden bırakmaktan vazgeçmediği için de ihtiyaçlarının
sonu gelmez.
İsrafın önüne geçebilmek için ilk önce anı yaşayalım fikri ile hareket
etmekten vazgeçerek yarın ne olacağız düşüncesinin zihinlere
kazınmasının gayreti gösterilmelidir.
Hesapsız adımlar atıldığı takdirde insanoğlu içerisine çekildiği
karanlıktan kurtulamayacak, yaşadığı dünyasını bir ömür ışığa hasret
bırakacaktır.
Her daim giderilmesi istenen eksiklerimiz olacaktır, bu demek değildir
ki savurganlık şahsa verilmiş bir hak olarak görülmemelidir.
İnsanoğlu bencilliği elden bırakmaz, yalanlara sığınmaya devam ederse
etrafında hiç kimse yer almayacaktır.
Onun için diyorum ki insanoğlu bencillikle elde ettiği hiçbir şeyden
medet ummamalıdır.
Gözü doymayan hiç kimse, etrafında yer alanlar nazarında iyi bir kimse
olarak anılmaz.
İhtiyacımız olmadığı halde ihtiyaç sahibiyiz diyerek yardımseverleri
aldatırsak üzerimize yüklemiş olduğumuz kul hakkı, kaldıramayacağımız
kadar ağır bir yük halini alacaktır.
Bu konuda güzel ve anlamlı gördüğüm bir deyimi daha siz değerli
okurlarımla paylaşmadan geçmek istemiyorum.
Gözünü toprak doyursun deyimi tam da savurganlığı kendisine verilmiş
bir hak olarak görenler için dillendirilmiştir.
Bunu neden söylediğime gelince etrafımda hem savurganlığı elden
bırakmayan hem de ihtiyaçları son bulmayan kimselerin olduğunu
görüyorum.
Bırakmıyorlar ki gerçek ihtiyaç sahipleri el uzatmak istedikleri her
şeyden yararlanıp yaratana şükür etsin sebep olanlara da dualarında yer
versin.
Fakat bizim insanımızda bu anlattığım şeylerin bir tanesine olsun
rastlamamızın mümkünatı görülmemektedir.
Ben her daim şunu söylemekten çekinmem bencilliği elden bırakın ki
hayat boyu gerçek ihtiyaç sahiplerine fayda sağlayan işler yapmak için
çizilen rotada yürüyebilelim.
Bu devir öyle bir devir oldu ki; ihtiyaç sahiplerinin gerçekte kimler
olduğunu belirlemekte zorlanır olduk.
Eskiden insanlar utanır, kimseye durumlarını bildirmezlerdi şimdi ise
eline bir mendil alan cami önlerine dilenmeye çıkıyor, bir kağıt alan
devletin belli birimlerine ihtiyaç sahibiyim bilgisi veriyor.
Onun için diyorum ki ne aldatan olalım ne de birilerinin yardımsever
kimselerin duygularını sömürmesine müsaade edelim.
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin şu güzel sözünü
kendimize rehber ederek yolumuza devam edelim.
Komşusu aç yatarken tok yatan, bizden değildir, sözü aklımızda bulunsun
ki insanlara nasıl faydalı oluruz bilinci ile hareket edebilelim.
Bizler sözünü etmekte olduğum bilinci kafamızda barındırmadığımız
müddetçe bırakın ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmayı kendimize bile
faydalı olamayacağımız aşikar.

Yorumlar

Başa Dön